Gündelik şeylerdi oysa masallarım
Hep yabancı kentlerde sakalları yorgun adamdım
Ellerimle güzelleştirirdim çiçekleri
Toroslardan getirdiğim rüzgarlarla
Hangi yıkık kavimlerden gelmiştinde
Yasal şölenler yapmıştım utancın silinsin diye
o kadar da önemli değildir bırakıp gitmeler,
arkalarında doldurulması mümkün olmayan boşluklar bırakılmasaydı eğer.
utanılacak bir şey değildir ağlamak,
yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı eğer…
belirsizliğe yelken açardı iri ela gözler zamanla,
öylesine derince bakmasalardı eğer…
Devamını Oku
arkalarında doldurulması mümkün olmayan boşluklar bırakılmasaydı eğer.
utanılacak bir şey değildir ağlamak,
yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı eğer…
belirsizliğe yelken açardı iri ela gözler zamanla,
öylesine derince bakmasalardı eğer…
kuçe...bazen şiiri değerli kılmaya yeterli olabiliyor bir tek kelime bile...
Şiirini okudum... Çok güzel... Kutlarım.
Selamlar.
İsmailoğlu Mustafa YILMAZ
Ağıt sadece gidene ya da yitine mi yakılır ve ağıtlar sadece ağlatır mı!!!!!
Gidenin ; gitmesine izin verenden güzellikleri yaşamak adına paylaştıkları ve kendi menfaaatine yonttukları...Yontularda yanan, sızlayan masallar...Ve masallarının efendisi ...haydi silkelen ve kurtul yaşamaya kıyamadığın masallarının üzerine yapışan vitamin fazlası yanıklarından...
Sevgilerimle
Bu gece bendemi bir başkalık var,yoksa bu rastladığım şiirlerdemi bilmiyorum,bu ağıtta geldi en fena yanıma çarptı..gözlerim sızlıyor,ama siz güzel kalın,şiirleriniz gibi..Sevgiyle.
Yüreği yorgun adam önce masallarına sonrada çiçeklerine kırılmış...Doğanın da yardımıyla yaşamı kendi güzelliğinin yansımasında yürek rengine boyayan, toroslarının rüzgarında çiçeklerinin saçlarını tarayan adam belki beklemediği belkide gelmesinden korktuğu ayrılığı hüznü ekmiş dizelerine..Ekmiş ama büyürken çiçeklerin renklerinin kokularının farklılığı onu hayalkırıklığına uğratmışa benziyorrrr....Akasyalar kökleri sağlamsa dallarına yağan karla sadece güzelleşirler yoksa dallarından köklerine kadar donmaya mahkumdur ...Saygılarr....
:)) ısırgan deyince,ışkın ve annaklamak deyince şairimin karadenizle bağı var dedim:))
....
gündelik şeylerdi oysa masallarım....güzel..iki mısrada bir bu mısrayı okudum ..mehter marşı misali:))
güzel bir çatı,
bütün ve öz bir anlatım, duygulu.
ama duvarlarda sanki uyumsuz malzeme kullanılmış. sıva da örtememiş. civa gibi akıp-gideceğine, pürtükler var kalıpta.
kalfa zorla çalıştırılmış gibi.
ilk dizedeki *oysa* sözcüğü damdan düşmüş kiremit .
kolay gelsin M.Suphi kardeş
i.durmuş
Hangi yıkık kavimlerden gelmiştinde
Yasal şölenler yapmıştım utancın silinsin diye
Ve kaç kez ısırgan* ve ışkın** acısı bıraktın tenimde
Kaç zamanlarda annakladın*** kapılarımı
Kendi mezarına kendi dölünü bırakırken
Ve gideceğin hiç küçe**** kalmadı
Dön babam dön
Ve kar yağdı akasyalara
Yoktu dolunay
....şiirinize tebrikler Mustafa bey...Mehmet Karlı
bu gizemli ama yalın bu akıcı ama devrik bu farklı bir anlatım kilitliyor okuyanı kalemin götürdüğü yere kutlarım efendim saygılarımla
hep var olanları perdeler yaşam örtüleri...
Bu şiir ile ilgili 18 tane yorum bulunmakta