Gidemedim.
Önce mesaj attım, tepkisini ölçtüm.
Cevap veremedi bana çok zor geldi, ısrarcı oldum dayattım.
Beklenen cevap geldi yutkunamadım, biraz bekledim yeniden yanıtladım.
Yeniden,
Yeniden cevap geldi.
Benden cesaretli çıktı aradı.
Havadan sudan konuştuk 20 dakika, içim titredi.
Özlediğimi fark ettim.
Sustuk kaldık..
Kapattık telefonu kendimi duşa attım.
Konuştuğumuz kadar ağladım suyun altında göz yaşlarım belli olmasın diye…
14 saat geçti tekrar onsuz, bir asır gibi..
Ertesi gün yeni bir mesaj geldi bir kahve içebiliriz diye,
Ne de olsa bir kahvenin 40 yıl hatrı vardır ya..
İstanbul’a gelmiş, benim aşık olduğum şehre…
Akşam karşılaşmamamız imkansız olmuştu artık…
Taksimin keşmekeşinde bir bar’da ayaküstü konuştuk,
Yüz yüzeydik bu sefer…
Titriyordum o ise gayet sakindi…
Yeniden dokundu bana,
Yutkunamadım ki konuşabileyim..
Konuşmaya çalıştım ama baktım ki saçmalıyorum..
Gidiyorum dedim ve sustum.
Gözlerinin içine baktım.
Gidemedim.
Tuttu çekti kendine beni,
Gözümden akan yaşa bakmadan…
Son bir öpücük kondurmak geldi içimden, yaptım!
Sonra gittim…
Kahve içemedik 40 yıl gitti hayatımdan…
Gelebilir miyim dedim yanına…
Burada keselim dedi.
Kestim!
SAYGILARIMLA…
26/09/2010 23:20
Kaan KaradumanKayıt Tarihi : 31.1.2011 15:54:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!