gidelim,
neden emziren şafaklarda
sükût ters çevrilmiş kum saati
bozuk çoğrafyaların eski haritasında
konuşmak kurşun gibi delerdi kentleri
bu yüzden kalmak ağır bedel
ödeyemeyiz, biner üstüne vebâl
ki acılara katılan
kaç dirhemdi gençliğimiz
kaç çekerdi gülmeler
gidelim,
hiç gökçe rüyalarda bizi muştulamadı
kuş tüyü sanarak baş koyduğumuz yastıklar
bakışlarımıza tutunan ezbere yaştı
kapımızda salınan kaygılar
bir tek yol, aklı evvel geceleri ötelemedi
bir tek yol, dosta düşmana aldırmadan
bizim sokaklardan geçmedi
gidelim,
ağlamaklı değiliz artık
ne ayıplardan geçtik, ne yasaklar deldik
ne yürekleri hâki yalnızlığa terkeyledik
efsûnkar bilirdik düşleri
kabuslar kan rengi kısrak gibi
dörtnala geçti çiylerin üzerinden
eleğimizi astık delitay geçmişin duvarına
bastık katran karası keşkeleri yaraya
hüzzam bir hüzün dilimizi böldü
göç bakışlarda yarınlarımız öldü
sarı güller varsın türküler söylesin
neyzen bir kez de bizim için üflesin
haydi tut elimden a dost
izbe sokaklardan seken kör kurşunlar yetişmeden
alnımızdaki hayata yabancı diller ilişmeden
gidelim! ! !
Fergül
19.05.2008
Kayıt Tarihi : 25.2.2009 23:48:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (2)