Suskunluğunu bozarak inat gidelim geceye,
Gece bize kızsın, bütün efsununu yok ettik diye,
Aldırmayalım, yavaşlamadan gidelim bir yine,
Bakarsın ulaşırız düşlerimizi süsleyen o denize...
Denize gidelim diyorum şimdi seninle,
Sessizce, ağırdan ve kararlı,
Hani gece olunca rüzgârı senin yanağına dokunan,
Dokunup da elimi kıskandıran,
Bir de gözlerimi...
O denize gidelim...
Koşmadan ama,
Sakince,
Sessizce,
Ve de kararlı olsun...
Yanına ne alacaksın sen?
Ben bir şey almayacağım.
Çünkü bak orada bizi ihtiyacımız olan her şey beliyor;
Bir gece bekliyor,
İkimiz de biraz içmişiz, başımız dumanlı,
Benim ellerimde ilk dokunuş var, senin yüzünde ilk tebessüm,
İkimizin kalbinde bir parça ihanet, bir parça da aşk var,
Biraz da mutluluk...
Orada bizi bekliyor bak dalga sesleri
Gecenin sessizliğini yırtan o ahenkli sesler,
İşte, dalgaların ve kayaların kavuşmasıyla attıkları sevinç nağraları bunlar,
Biraz dinlersen sen de hatırlayacaksın,
Hani o ilk gecemiz vardı ya,
O geceye bu nağralar da şahitti...
Suskunluğunu bozarak gidelim bu gecenin,
Gecenin en zayıf yerine,
En savunmasız köşesine,
Ne dersin?
Gücümüz yeter mi?
Kayıt Tarihi : 13.4.2008 19:06:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Sadi Saçak](https://www.antoloji.com/i/siir/2008/04/13/gidelim-39.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!