Selam duran geceye bilirim, ellerin var kınalı gibi
Etten heykeller el birliği, elleme sicimleri elinde
Beşik kertilmiş ölümler, yetişemem emzikli bebeler işte
Aklın yok gibi görürüm, sırtında mimar, kıvırcık tilki
Kınından çekilmiş acılar demlenir, olsun, alışık kellemiz
Sendin orada, bir ayıp açar, bir ayıp kapardın bilirsin
Durma, kırılmaz kemiklerimiz, hedef olalım dünkü gibi
Tarih keyifsiz yolu kesilmiş, bir kin ki deme gitsin
Bir gizlisin bir gizli, belki bizsiz öyküler çatılır şimdi
Uyur uyanıksın görürüm, uyurken gülüyordun ne güzel
Kalkıp gidelim, aklım dağınık bak, gecelere götür bizi
Üşüşmüş sinekler, arıdan bal söker göremezsin
Çakal sürüsü dünün yakasına ilişik, sezemez önünü
Gir koluma yürüyelim, yolunuz yol değil; hem de yeşil
İri kelepçe, çok iri, sus, içinde büyüt, ıska geç düğümü
Bir direnir bir alışırız, alışkılarımız sersem tutkal gibi
Sağımız solumuz boynundan sürgün, akıl irisi
Bir öylesin bir onunla sevgilisin, bilen bilir kimsin
Engel engele ekli geçersin gördüm, sen bilirsin işini
Gel desem bize, buralarda adından vururlar seni
Bizim gibi bilme, eflatun laleler ısırır keskin dişli
Barbut oynuyorsun bu iyi, üterler dilinden dinle
Bugün günlerden sessizlik, acı doğrar fırtına bizim gibi
Üşüyorum gidelim, aklım dağınık bak, sabah bekler bizi
Saklan, şu denizin gürültüsünde ıslanalım, aklımız linç
Adımızı silelim şuradan, bilmezsin kim vurduya gitmesin
Göğsümde kara saplı satır nöbeti, ağrı delisi değme gitsin
Kurtul gidelim, ayaklarım dağınık bak, umut bekler bizi…
14 Kasım 2019 Y.Özmen
Kayıt Tarihi : 2.1.2020 12:50:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!