Gönül damak lezzetimiz, vallahi aşktır bizim,
Hem sıfatı meşrebimiz, billahi aşktır bizim.
İtikadı mezhebimiz, tillahi aşktır bizim,
Günahımız; sevgiliyle dem be dem meşktir bizim.
Beni bu eylül öldürecek
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Devamını Oku
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Neden Mevlana Son Olsun (Kitap çalışması)
Protonu elektrona, erkeği kadına, kulu Allah’a çeken aşk, sevgiliyi kırmama kaygısından, korkusundan başlayıp, yârin güzel yüzünü görebilmeyi ümit etmeye kadar varan bir geniş yelpazenin içinden seçilerek önümüze havf ve reca ya da korku ve ümit olarak seriliyor.
Âşık olduğumuz kendi varlığımız için, Allah’ın cehenneminden korkup, cennetini ümit edebiliriz. Aynı sebeple imansızlıktan korkup, imanı ümit edebiliriz. Ama hakikatler ve gerçek iman, Allah’ı ve resulünü canından çok sevmek değil midir? Yani artık kendimi değil, onu kırmak, küstürmek, incitmek korkusu ve ona ulaşma ümidiyle yaşamak. Sevdiği dilberden başka hiçbir şeyi istemeyen delikanlı gibi olabilmektir. Sevdiği Leyla’sını küstürmekten korkmak ve onun semtinde, penceresinin altında dolaşmak aşktan değil midir? Artık kendinden başkasına âşık olabilme başarısıdır, adeta.
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta