dakika yüzyıl olur uflarımda
tren uğramayan gara döndüm
odunsu kurala neylesin kul
fıs fıslar çoğalır koridorda
gıcırdar ruhumun paslı kapısı
ayak sesin nabzımda
azgın bir at gibi
kükrer sanki
özlemin düğümlenemeyen acısı
gözünü yosunlara diker
ne fark eder
tuzlu suya sokmuşsun ya ayağı
ha mayolu ha haşemalı
harcanmalı dünya malı
bilmem kaç yıldızlı ören yerde
“ bizim köy”lere domuzlar inerken
tatil köylerine kurulmalı
yoktu, paylaşacaktık
yârin dudağından gayrısını
sen bulmuşsun
ben kuyruktayım hâlâ
senin arabanda yer yok
tatillere çıkamıyoruz birlikte
el sallıyor arka camdan
bir çift köpek gözü
kurban çengelin hazır kapında
me sesiyle özündesin
herkesin gözündesin
yine sen konuş
dönüşümlü dost
paylaşılırken post
tartı tekliyor
eşitlerin birbirini tepmesi
bozuyor dengeyi
yüzyıl saniye olunca
durur kapının gıcırtısı
yaşlı bir kovboy çıkar dışarı
ıslığına gelmez atı
bilmediği için yüzmeyi
boylar dağları
yosunlu yolda beklerim sizi
içimde o gıcırtı
(18. 07. 2010)
Kayıt Tarihi : 18.7.2010 14:14:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)