her akşam bir mavinin usul ölümü
ve senin sesin akşam
tanrıya yükselişin
sızlıyorum gibiyim
şair gibiyim
gibi
yim
kim
her geceden
sihirli sözler derdiğim hasattan
ve eskimez kelimeler ummaktan uzakta
kim gibisin sen bu arada
ben fena halde sen
gibi
yim
ki
şimdi uzun bir akşamı karşılıyor
dişlerimizdeki anason kokusu
öyle kırışık bir gece doğuracağım ki
içinde sen kuş sesi
şiir aybatımı saati
ben ulaksız ulaşan mektup
bana haber uzayın notalarından
çünkü ben oldukça tıkanık bir es borusu
bir plastik tıkaç
gibi
yim
ki
sen ve ben hakkında
iki cilt kelam da ben edeyim
su ve ateş konusunda da
iki çift formül sunayım
olsun ve bitsin
ne vakit bir kuş düşlesem
o anda üzerime
naftalin kokulu ve ütülü
ve uzun dropp hüzünleriyle
dünyayı iki sarkaç arasında tümlemeye and içmiş
polyester atlılar saldırır
bu durumda
sen ve ben
rüya gibi
miyiz
ki
hız ve bulut kapsıyor bizi
iki ayrı yönden
örneğin önden ve arkadan
suyla ve sesle toparlıyor bizi tanrı
iki ayrı yönden
üst soldan ve sağ alttan
habire ekinleri fosfatlamaktan
kolestrol seviyemize gereken ilgiyi gösteremiyoruz
amonyak kokusundan geçilmese de
ruhumuzun alt geçitleri
iyi duruyor kağıtta hüzünlerimiz yine de
hüzün ve biz
henüz koklanmamış leşler
gibi
miyiz
ki
genellemelerin
genel geçer yanılgılarından kıvılcımlanan bir ateşi
sarıyorsun gövdeme
ey disposibble aşklar tüketicisi
sırf sana inat olsun diye
yıkayıp yıkayıp ve
kanayan yerlerini
otayıp otayıp
geri kullanıyorum
kalbimin
sen ve ben acaba
biz
gibi
miyiz
ki
Kayıt Tarihi : 9.7.2011 04:44:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!