Topladım valizimi ve sol yanımda hüzün,
Duvarda bir fotoğraf gitme kal dermiş gibi.
Kifayetsiz cümleler hükmü kalmadı sözün,
Sanki zehirden bir aş, deli bal yermiş gibi.
Çekildi med cezirler gurbetler beklemede,
Heybemizde keşkeler derde dert eklemede.
Ardımızda gölgeler bizleri yoklamada,
Ötelerden bir suret böyle hal ermiş gibi.
Binbir çeşit gazeli döküyor sere serpe,
Yedisinden yetmişe ihtiyar, taze, körpe.
Elinde kör makasla besbelli kırpa kırpa,
Asırlık bir çınardan körpe dal kırmış gibi.
Sırtımızda epey yük kelepçe sanki dilde,
Arkamızda günahlar hem ne kalır ki elde.
Çırılçıplak bir beden yalınayak bir halde,
Üstümüze kefeni sanki şal sermiş gibi.
Gider olduk zamansız henüz vakit var derken,
Kimisi en sonunda kimisi daha erken.
Kimisi ballı börek kuru bir lokma yerken,
Kimine ballı börek ekşi yal vermiş gibi.
İşte malın servetin hep emanet dediğin,
Bir kuru ekmek soğan yavan imiş yediğin.
Dört kollu sal üstünde son kez selam verdiğin,
Faltaşı açar gözler yitik mal görmüş gibi.
Hayali söylesene ölüm dediğin nerde,
Doğum ile açılır elbet kapanır perde.
Münker Nekir sorgusu hesap karanlık yerde,
Ayaklarda pranga deli yel girmiş gibi.
Kayıt Tarihi : 18.11.2019 10:20:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
"Bugün (18.11.2019) ebedi âleme yolcu ettiğimiz Bahri Turgay Öğretmenime dua ile...."

TÜM YORUMLAR (1)