Hakikatin çarkına bak,yorulmaz pervane gibi,
sözün özen uygun olsun kalsın merdane gibi,
bu sırra vakıf olamayan dolaşır bey vane gibi,
girdiğin bağa hizmet et hep kala gülşene gibi,
bu dünyayı böyle tanı bir misafirhane gibi,
kara yer gamedin sarar hasret çeken ana gibi,
gördüğün mamur haneler olur bir virane gibi.
Gelen gider bu dünyada edebilmez haşa karar,
çünkü doğdun öleceksin ezel buna verdik ikrar,
növbet dolar ecel gelir bir gün itiğini arar,
ayırır kavim kardeşten dost olanlar boyun burar,
üzeren mertek döşenir dört etrafın çıkılmaz yar,
kara yer gamedin sarar hasret çeken ana gibi,
gördüğün mamur haneler olur bir virane gibi.
Bu ne alem ne hikmettir giden dönmez kervana bak,
deme pençede polatım bir kez şahi merdana bak,
huzurullaha baş indir bekle dostun divana bak,
şefaat kanı muhammet sana yardır sultana bak,
eylerden dua talep et haktan gelen ihsana bak,
kara yer gamedin sarar hasret çeken ana gibi,
gördüğün mamur haneler olur bir virane gibi.
Sümmanoğlu şeyda gibi,seherde kıl figanını,
eğer gül dermek istersen ara bağın bağbanını,
destursuz bağa girenin seyret ahi amanını,
rehber edin muhammeti oku nuri kuranını,
başkasından sorma yari ara canda cananını.
kara yer gamedin sarar hasret çeken ana gibi,
gördüğün mamur haneler olur bir virane gibi.
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta