Hazarbaba tepelerinden, dingin gölün üzerine,
Kızıl bir tül gibi serilmiş, güneşin son ışıkları,
Asırlardır suyun altında direnen harabeleri örtüyor. Dzovk kilisesinin yüksek/yıkık duvarları dışarıda;
Suyu usulca alçalan
Gölcük’ten geçmişi fısıldıyor...
Dokuma tezgâhları, terziler, badem ağaçları;
Şifresi çözülememiş döngüler yaşatır zaman.
Yıllar bir gözyaşı olup da kaymış
Nurlu ihtiyarın yanaklarında.
Yapraktan saçını yerlere yaymış,
Sonbahar ağlıyor ayaklarında.
Süzüyor ufukta bir kızıl yeri,
İçi karanlıkla dolu gözleri;
Devamını Oku
Nurlu ihtiyarın yanaklarında.
Yapraktan saçını yerlere yaymış,
Sonbahar ağlıyor ayaklarında.
Süzüyor ufukta bir kızıl yeri,
İçi karanlıkla dolu gözleri;
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta