Gece demem, gündüz demem.
Gezer dururum Anadolu’yu.
Dağlar demem, taşlar demem.
Gezer dururum Anadolu’yu.
Kâh çıkarım Toroslara, yaylalara,
Kâh inerim düzlüklere, ovalara.
Binbir selam olsun, tüm insanlara,
Gezer dururum Anadolu’yu.
Kafkas rüzgârı uğrar Erzurum’dan,
Tarihi kaleler fısıldar ardımdan.
Çoruh’un çağlayanlarıyla coşarım,
Gezer dururum Anadolu’yu.
Kapadokya’nın peribacalarına bakarım,
Yeraltı şehirlerinde eskiyi anımsarım.
Balonlarla gökyüzünü yıkar sabahları,
Gezer dururum Anadolu’yu.
Ege’nin incisi İzmir’den geçerim,
Zeytin dalları gölgesiyle serinlerim.
Antik kentlerde tarih nefes alır,
Gezer dururum Anadolu’yu.
Güneydoğu’da Mezopotamya izlerini sürerim,
Urfa’da balıklı gölde dualar duyarım.
Dicle ve Fırat’ın bereketiyle beslenir toprak,
Gezer dururum Anadolu’yu.
Karadeniz’in yeşiline karışırım,
Rize çayırları, hırçın dalgalarla yarışırım.
Horonla coşar, türkülerle ağlarım,
Gezer dururum Anadolu’yu.
Anadolu’nun her köşesinde tarih vardır,
Her köyde, her taşta anılar taşır.
Sevgiyle, saygıyla selamlarım herkesi,
Gezer dururum Anadolu’yu.
Kayıt Tarihi : 21.4.2024 11:09:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!