Günün sabahında
Aklımı, fikrimi tarttım hoyratça
Kalbimi yokladım ne var ne yokta
Her biri bencillerdi kendilerince
Dedim sizleri dolaştırayım insan içinde
Kendi kendine çok bencilleşmişsiniz
Biraz insan görün, insanca gelişirsiniz
Kapıdan çıkarken köpeğimiz Kont karşıladı
Birlikte dolaşmak gezmek istiyordu
Tıpkı yaramaz çocuk gibi zıp zıplıyordu
İşte dedim, vakit ayırmalısın bu hayvana
Hiç durmadan kapını bekliyor baksana
Otobüs bekliyorum
Şehre gideceğim insanlarla
Yaşlı bir adam binerken zorlanıyor kapıda
Tut kolundan yardım et binsin arabaya
Arabada yer çok otur şöyle kenara
Bir iki üç durak derken otobüs tıka basa doldu
Koltuklarda yer yok, koridorlar, kapı kolu
İğne atsan yere düşmez şekilde dolu
İnsanlar sıkıştıkça, mızıldanmalar boldu
Yaşlılar, bayanlar, ayakta, koltuklarda gençler
Yaş altmış demedim, kendimden yaşlıya buyurun beyler
Otururken kaldım ayakta
Gençlerin çoğu hala koltuklarda oturmakta
Kimse kıpırdamıyor yerinden
Tıka basa dolu otobüste, söylenir herkes sinirinden
Kimi işine geç kalmış, kimi ayakta yorulmuş
Ayaktakiler, sevgi, saygı arıyor, koltuklarda kaybolmuş
Koltuklara oturan, tıpkı siyasiler gibi, oturan kalkmıyor
Dillerinde, sevgi saygı paylaşım, koltuğuna yapışıyor
Kavgasız seferi bitmeyen otobüsle, geldim şehir merkezine
Bir kalabalık koşturuyor, gidiyor herkes kendi işine
Benimse işim var ama mesaisi yok işte
Sallana sallana gidiyorum, yolun gelişine
Çarpıştık aceleci biriyle, döndüm “pardon usta”
“Olur böyle şeyler kusura bakma”
Kendine yönelik insanlar, dışına yabancı
Süratle koşuşturuyorlar işlerine, durum acı
Biri yıkılsa orta yerde, bakan çeken olmayacak
Durum kötü, neredeyse hiç kimse yardımlaşmayacak
Ben IMECE usulünü uygulayan köyde büyüdüm
Kendi işinden önce başkasının işini gören gördüm
Çağ, kapitalist, laik, Tanrı tanımaz, bencil çıkarcı
Sanki at gözlüğü takılı, herkes kendi işine programlı
Sağında, solunda ne var ne yok, hiç kimse takmıyor
Yalanların gölgesinde, hülyalı nutuklar atılıyor
Dedim aklıma, fikrime, kalbime bak gör işte bencillik ne demek
Eğer sende böyleysen, gidin benden, bencil değilim ben demek
Bilimcim aklıma, fikrime, kalbime yön vermeli
İnancım, bilimcimi aydınlatıp, hidayet etmeli
Aklınız alıyor mu bir düşünün?
Yeryüzünden gökyüzüne kovulan
Tanrı’nın yeryüzüne faydası olur mu?
Çıkarına yalvaran için Tanrı yorulur mu?
Tanrı; sevgi, saygı paylaşım dağıtır insana
İnsansa Tanrı’sını gökyüzüne kovar, dünyada kalır tek başına
Gıdaklar durur şaşkın tavuklar gibi gerçeklik aşkına
Al sana işte gerçek, bencilliğe at gözlüğü takılı insanlık
Gerisi felsefe, edebiyat, sanat, bolca lafazanlık
Ağızlarda çikletler, şapur şupur dudaklar
Kulaklarda kulaklıklar, derin çağdaş yırtmaçlar
Üstüne üstlük laik, Kemalist sosyal demokratlar
Otobüs koltuklarında yerlerinden kıpırdamazlar
Ayaktaki, yaşlılara, kadınlara, bebeklere tepeden bakarlar
Onlar ayakta ise, “yer vermiyorlar bayanlara bu ne terbiyesizlik” bakışlar
Onlar otuyorsa, sıradan insandır ayaktaki insanlar
Dikkatimi çeken bir şey var
Halk otobüsleri, çağdaş mahallelerden, semtlerden geçtikçe
Bencillikler artıyor nedense
Yine ne varsa insanlık namına geri kalmış, yobaz deniler mahallelerde
Geliştikçe, çağdaşlaştıkça insanlıklar ölüyor mu ne?
Dedim aklıma, fikrime, kalbime
Boş ver karıştırma işleri, çağdaşlıktan gericilikten sana ne?
Bir yıkıcı felsefe, Tanrısını yeryüzünden kovan insan düşüne
Dünyada Tanrısı olmayanın, aklında, fikrinde, kalbinde olan ne?
Ben, ben, ben demedikçe çağdaş olamaz insan
“Çağdaş olmak için önce, beninin farkına varmalı insan”
Sevgi, saygı, paylaşım, fedakârlık eski düzenin düzmecesi mi?
Bencillik; hümanizmin, kapitalizmin, laikliğin süzmesi mi?
Yok canım böyle değildir aslında, insanlar yanlış anlamıştır mı diyelim?
Yoksa bir kere daha, felsefelerin insan üzerindeki etkileri mi öğrenelim?
Aklımı fikrimi kalbimi gezdirirken yoruldum döndüm evime geri
Geleceğe derin, düşünen hayaller kurmak için kapattım gözlerimi
11.02.2011 - İzmir
Mehmet ÇobanKayıt Tarihi : 11.2.2011 00:27:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Kulaklarda kulaklıklar, derin çağdaş yırtmaçlar
Üstüne üstlük laik, Kemalist sosyal demokratlar
Otobüs kodluklarında yerlerinden kıpırdamazlar
Ayaktaki, yaşlılara, kadınlara, bebeklere tepeden bakarlar '
Dikkatimi çeken bir şey var
Halk otobüsleri, çağdaş mahallelerden, semtlerden geçtikçe
Bencillikler artıyor nedense
Yine ne varsa insanlık namına geri kalmış, yobaz deniler mahallelerde
Geliştikçe, çağdaşlaştıkça insanlıklar ölüyor mu ne?
Şiirlerinizi okumaktayım. Yorumlarımda görüşlerimi, beğenilerimi içtenlikle yazıyorum. O güzel şiirlerde, o yorucu çözümlemelerde Tanrı'nın yarattıklarına sevgiyle, adilce bakamadığınızı söylemeden geçemeyeceğim. İdeolojilerin katılığını eleştirirken aynı katılığı taşır gibi yukarıdaki dizeler.
Yanlış davranışlılara sorup hangi grubun elemanı olduklarını tespit ettik mi?! Çalışmalarınızı eleştirmek için değil, zevk almak için okuyorum. İnsan sevgisi, hoşgörü... gibi değerleri
yakalamak bana müthiş eğitici geliyor. Saygı ve sevgilerimle...
şiirin hakkını vermiş Sayın Çoban..
tebrikler..
TÜM YORUMLAR (13)