Duydum ki tehlikeyi almıyormuşsun kale
Akıl yaşın kemale erdiğinde anlarsın
Kundak kefen arası hep merhale merhale
Düz yol beline çile verdiğinde anlarsın
Madem ki Sırat masal, ölüm kötü bir şaka
Endişeye ne gerek; salâya kulak tıka
Nayıl candan bezilir, bozulur o fiyaka
Her şey seraba, "yok"a vardığında anlarsın
Öyle ya kalbin temiz; ne kir var ne kinden iz
Bırak kalsın yobaza(!) o/nurlu Emîn'den iz
"Allah" demeyen dilde nasıl bozulur perhiz
Ecelin önünde diz kırdığında anlarsın
Kararlıysa dizlerin düz var iken yokuşa
Cebirle kılavuzluk haddime değil haşa...
Dönderip düşlerini kanadı kırık kuşa
Buz gibi soğuk taşa serdiğinde anlarsın
Devasa değer biçip nefsin aferinine
Aldığın her taltifle gez gerine gerine...
Hırsla bastığın toprak gel deyince serine
Karanlık o derine girdiğinde anlarsın
Kayıt Tarihi : 4.6.2025 00:59:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!