Şu Kayseri şehrinde
Yıllardır bir hüzün yaşar
Adı Gevher Nesibe
Babası II. Kılıçaslan
Selçuklu hükümdar
Sırf kor ateşi sönsün diye
Koca Erciyes beyaza bürünür
Mazlumu avutmak nafile
Derdi öylesine büyük ki
Tarifsiz acılara gömülür
Adı büyük, yüreği büyük
Babası sultan, abisi sultan
Saltanat dediğin boş bir yük
Geçmiş paradan puldan
Bir askere sevdalanmış
Öylesine sıradan birini
Yüreğine sarıp sarmalamış
Sen koca sultan git fakiri sev
Abisi I. Gıyaseddin Keyhüsrev
Bu işe hiç mi hiç razı olmamış
Geri gelmez de unutur diye
Adamcağızı sefere yollamış
Seferden yaralı dönmüş asker
Fazla dayanamayıp ölmüş
Gevher Nesibe’nin bağrına
Cayır cayır ateşler düşmüş
Kız derdinden verem olmuş
Böyle derde derman yokmuş
Bütün ciğerleri toz duman
Abi desen şimdi bin pişman
Abisinden son bir şey istemiş
Güç bela sultanla konuşup
Onu kahrı perişan eylemiş
Adıma bir hastane yapsana
Malım mülküm, elimde ne varsa
Al hepsini bir kalemde harca
Şu benim yaram belki onulmaz
Eğer bu dediğimi yaparsan
Dilerim Allah’tan şifasız kalmaz
Her kim varsa cümle gariban
Sultan hastaneyi yaptırmış
Ecel beklememiş o kadar
Gevher Nesibe’yi almış
O günden beri dua alır iki âşık
Hasretle kavuşmayı bekler
Kayseri toprağında bakışıp
Kayıt Tarihi : 25.3.2015 20:11:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Akın Korkmaz](https://www.antoloji.com/i/siir/2015/03/25/gevher-nesibe.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!