Gerze-i Sinop Şiiri - Ahmet Yorkun

Gerze-i Sinop ta bir dosta vardım
Gönlünde hoşnutluk sezdim de geldim
Hanesinde üç gün mihman’e durdum
Hasretten bir düğüm çözdüm de geldim

Sinop kalesinin burcuna çıktım
İsfendiyar beyle denize baktım
Paşa tabyasından toprağa aktım
Ta ince burundan tozdum da geldim

Gerze bir diyar ki cenneti ala
Hangi bahçesini getirsem dile
Nisan’da göz kırpmış zambakla lale
Gönlüme papatya dizdim de geldim

Güneşi denizden yükünü tutar
Batarken yükünü toprağa katar.
Tarlasına insan eksen boy atar
Böyle bir diyarı gezdim de geldim

Temmuz da Dikmen’in kebap bayramı
Seyrine gelirmiş güreş hayranı
Lütfü bey amcadan taze ayranı
İki çift kelamla süzdüm de geldim

Bir nine görmüştüm bir köy ağzında
Yaş yetmiş diş gitmiş kambur omzunda
Gör ki bir umut bir coşku pozunda
Kendi yılgınlığ-ı-ma kızdım da geldim

Kırkından yukarı yirmiden geri
Sırra kadem basmış kuşağın biri
Kayalar üstünde Bedre den beri
Ben ki kulaç kulaç yüzdüm de geldim

Gerze sofrasında son akşamüstü
Filiz’ine teslim eyledim dostu
Uçak, motor derken duygular sustu
İhaleye teklif yazdım da geldim

Yorguni kalmıştım topraktan yetim
Üç güne bir ömür olsun diyetim
İçi dış eylemek bütün niyetim
Harfi kelimeye dizdim de geldim

NİSAN 2005
İSTANBUL