Seni sana anlatmak
Benim için
Pupa yelken bir yelkenlide
Miçoluk yapmaktı
Güz sarnıcı bir fırında
Yanan yüreğim
Perişan şimdi
Seni
Sana anlatmak
Yanmaktı...
Sadece yanmak
Tenim kan şimdi
Ayrılık
Bu kadar zalim miydi
Yıkıldım
Gidişin figan şimdi
Oysa
Anaç bir kırlangıcın yuvasıydı
Varlığın...
Yokluğun viran şimdi
Ebediyete
Uzun bir intikaldi
Senle geçen ömrümüz
Ölüm...
Bir an şimdi
İhanetlerin
Ne kadar masummuş meğer
Tükenişime kayıtsızlığın
Benden alacağın
En büyük...
İntikam şimdi
Git
Geride bıraktığın
Bir avuç küle
Acımadan git
Yangınıma bıraktığın
Her göz yaşı damlası
En vefasız...
Hicran şimdi
Beyhude çırpınışım
Biliyorum
Sen
Bir çiy damlası şenliğiyle
Baharı müjdelerken toz pembe
Geri döneceğim diyen bakışlarındaki esrar...
Mavi bir duman şimdi
Ah! Deli gönlüm!
Sen istedin/ sen sevdin
Sen kıskandın/sen kaybettin
Sen başladın/sen bitirdin
Hadi gel...
Dayan şimdi
Yok!
Yok vallahi!
Ne yeminin
Ne vadenin
Ne badenin
Hiç bir suçu
Gece bitti sanıyorsun
Oysa yeni başlıyor akşam
Kapatma gözlerini boşuna
Bu dupduru gerçeğe
Hadi gel de
Yarin yokluğuna...
Uyan şimdi
Kırılıveren gurur
Kabarıveren öfke
Ve çocuklaşan her hüzün
Doyamadığım
Bir kahve rengi simidin üstünde
Bir kaç kırıntılık...
Susam şimdi
Meğer buymuş
Nihayeti sevdanın
Elem..
Yanlızca gün kurusu elem
Uzun selvilerin altında
Büründüğün o kefen
Garip kaderime sunabildiğim...
Tek isyan şimdi
Niye şaşırırsın bilmem
Kefenimin siyah rengine
Kundağım beyaz değildi ki
Azrailim
Özgürlüğümün habercisi...
Bir sübyan şimdi
İşte böyle gülüm!
Seni sana anlatmak
Aslında...
Beni bana anlatmaktı
Yaşadığım her şeyi
Senle yaşadım...
Gerisi yalan şimdi...
Kayıt Tarihi : 22.12.2008 23:29:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!