Evcilik oynar gibi geçti bir hafta
önce kız kardeşim ve yeğenim gelmişti
bir pazar sabahı
aradan 3 saat geçmişti ki oğlum
-baba havaalanındayım- demişti
acaba uzun süredir yalnız yaşayan
bana çok muydu aynı günde bu kadar sevinç
diye düşünürken sevinç gözyaşlarıydı
hafiften akan…
Unutmuştu kulaklarım
evde bir kadın sesini
çocuk sesini
bebek ağlamasını
ama öylesine güzel de ağlanmaz ki bebek
sen gidince yalnızlığımda senin gibi
güzel mi ağlar acaba
sayılı günler değil mi
çabucak geçer gider…
Bir pazar sabahı geldiklerinde
sevinçten akan gözyaşlarım
bu sabah ayrılıklara ağlıyordu
gittiler geldikleri gibi
hüzne kesmiş gözleriyle
ağladıklarını gizlercesine
gittiler…
Beni
benden ayrılmayan yalnızlığımla
baş başa bırakıp
geldikleri yerlere doğru
çekip gittiler
geride hüzün
geride yalnızlık bıraktılar…
Şimdi ben ayrılmaz yalnızlığımla
el ele bu gece
rakıya sarılıp
Orhan Veliden
-Derdin günün hasretlik
içmeyip te ne halt edeceksin- okuyacağız
bir ayrılık türküsü eşliğinde
gidenlerin ardından
kalan yalnızlığımla…
Geldiler neşe içinde
sevinç getirmişlerdi
ağlayan bebek sesinde
mutluluk getirmişlerdi
evcilik oynar gibi bir hafta sonra
giderken bana
bekarlık sultanlıktır deyip
koca bir yalnızlık bıraktılar…
Erdal İrfan –Kral Sergin
20 Mayıs 2007 Saat 09.30
Kayıt Tarihi : 20.5.2007 10:24:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

yalnız olduğumu söyleyebileceğim kimsem olmadığından yalnızım ben''derim bazen.siz daha farklı demişsiniz.tebrikler güzel şiirinize..
Bilmiyorum hatırlıyor musunuz ya da okudunuz mu bir yazı yazmıştım 'kalabalıklar içinde yapayalnız kalmak' diye o yazımı sanki sizinle paylaşmak için yazmışım. Bakın ne diyor.
İnsan neyle var olur, nelerle yok olur? . Bunu düşünmek gerek galiba. Bence insan ancak ve ancak dostları ve sevdikleri yanında olduğunda yaşıyorum diyebilir. Onlar yanında olmadığında kocaman bir boşluk oluşur yüreğinde ve o boşluğu hiç bir şey dolduramaz.. Onlar olmadığında kanadı kirilmiş bir kuş gibi kalıverir ortada. Nefes alamaz, günesin sıcaklığını hissedemez, baktığını sanır ama göremez, duyduğunu sanır ama duyamaz, bir adim ileri, iki adim geri gider bir an önce o boşluğa ulaşmamak için. Bilir ki o yolun sonunda onu bekleyen ne dostu vardır nede sevdikleri. O zaman ulaşacağı hiç bir yer yoktur ve avare, avare dolaşmak ister sokaklarda. Kaldırım taşlarında arar dostunu, ağacın dallarında, gördüğü her çiçeğe sorar, nerede o diye, kaldırır başını gökyüzüne, kara bulutlar kaplamıştır gökyüzünü, onların döktüğü yağmur damlalarında arar, iner deniz kenarına sonsuzluğa yürür ıslak kumsalda, dalgaların sesinde arar, uzaktan kulağına gelen türkü namelerinde arar dostunu, her yaprağın, her taşın altın bakar bulabilir miyim onu diye ama nafiledir çabaları. Gözleri yaşlı, yüreği burkulmuş, elleri koynunda dönüp gelir yuvam dediği yere ve bir kez daha atar kendini yatağının üstüne “nerdesin” diye mırıldanır. Öyle özledim ki can dostum, arkadaşım, yoldaşım uzat bana ellerini aç yüreğini gel göreyim yüzünü nefes alayım, yeniden yasama merhaba diyeyim “ der ama yine duymaz sevdikleri. Yığılır kalır bir ölü gibi, umudu bitmiştir ve bu umuda bir daha ulaşamayacaktır. Uykuya dalar, yani daldığını sanır ama uyumamıştır aslında, yüreğindeki kalp atisi ile kendine gelir. Elini kalbinin üstüne koyar. İste bulmuştur o dostunu ve sevdiklerini. Onları çok uzaklarda aramaya kalkmış ama hiç aklına gelmemiştir çok yakınında hatta ta içinde olduğu. Dostları ona “eğer sevgisiz ve dostsuz kaldığını hissedersen, elini yüreğinin üstüne koy ve onun atışlarını dinle çünkü o her kalp atisi senin dostlarınla birlikte olduğunun ve asla sevgisiz kalmadığının kanıtıdır.”
Evet dostlar. Dostluk ve sevgi budur, o ne yıldızlarda, ne bulutlarda, ne dalga seslerinde, ne ıslak kumsalda, ne kaldırım taşlarında ne ağaç dallarında nede yağmur damlalarındadır. Onu çok, çok uzaklarda aramayın o yalnız ve yalnız sizin içinizdedir.
Sevgisiz ve dostsuz kaldığınızı hissettiğinizde elinizi yüreğinizin üstüne koyun ve her kalp atışınızı dostum, sevdiğim diye dinlerseniz onlar sizin sesinizi duyacak ve asla sizi yalnız bırakmayacaktır.
Sevgiler ve dostluklar çok kolay kurulmaz ve bulunmaz. Onun için lütfen yanınızda olan dostlarınıza ve sevdiklerinize öyle sarılın ki bir yere kaybolmalarına müsaade etmeyim. Unutmayın ki ancak ve ancak yasama kaynağınız onlar olabilir.
Saygı ve sevgilerimle içinde bulunduğunuz bu yalnızlık duygusunu bir an önce atmanızı diliyorum.
Geldiler neşe içinde
sevinç getirmişlerdi
ağlayan bebek sesinde
mutluluk getirmişlerdi
evcilik oynar gibi bir hafta sonra
giderken bana
bekarlık sultanlıktır deyip
koca bir yalnızlık bıraktılar…
Yalnızlığı hüzünle anlatan güzel bir şiir tebrikler dost
Böyle denir çoğu zaman sonra evin içinde bir iki nefes dolaşınca anlarız ki;
Yalnızlığı sevmiyoruz da ister istemez yaşıyoruz...Ne kadar etkilenmiş ve ne kadar sade, içten anlatmışsınız...
TÜM YORUMLAR (4)