Bir şisenin etrafında sarhoş geçiyordu günler
Ne kadar çok sevdiğime inandıramamışken seni
Ben artık yüzleştiğim aynada kendime de inanmıyordum
Ve bu yüzleşmede önce güneş çekip gidiyordu
Peşine yıldızlar,ay,en candan yürekten dostlar
Annem,babam,ablam dönmemek üzere
Sırra kadem basmaya hazırlanan bir çocuk
Evlat tadında,kardeş adında ne olduğu meçhul
Nereye,hangi göçlere kucak açtığı belli olmayan
Sıcak çayın içinde eriyip kaybolan şeker gibi
Yol alıyordu nefes nefese bilmediği karanlıklara
Bu karanlıkların içinde gezinen zamansız bir azrail
Bir çocuk taşıyordu kucağında bulutların ardına
Meleklere bakınca herkes gökte yaşandığını zannediyordu
Oysa yerin yedi kat altında yaşanıyordu asıl dünya
Geride kalan yaş değmiş binlerce solgun surat
Bir neden bulmaya çalışıyordu kayıp ilanlarıyla
Ama görmüştüm azrailin kucağındaki o çocuğu
Son bir el sallama çabasındaydı ardında bıraktıklarına
Bazı yıllar sırtında asırları alıp taşırken
Ne kadar ömrü kaldığını tahmin edemezdi insan
Seni inandıramamıştım ya benim içinde orada durmuştu saat
Bir şişenin etrafında sarhoş geçerken günlerim
Sevdiklerimi bir bir kaybedip isyan ediyordum ömrüme
Ve bu geceki son isyanım o çocuğa el sallatmadın ya
Geri kalan kısmınında canı cehenneme artık hayat..
Kayıt Tarihi : 18.5.2008 16:01:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!