Elinde heybesi gider yine bilnmez bir sefere
Bir civandı ki benziyor hayalimdeki nefere
Bir anlık hiç bakamadım gözlerinden ağan fere
Uğurlar olsun can parem seni görmesin kefere
Ardında iki yaşlının dünden beri gözü yaşlı
Eşi tek başına artık yanar içi gözü yaşlı
Geçen zamanlar gün günü ne yazık dünden de yaşlı
Üstlenir köyün yükünü gözü kara iki yaşlı
Duruyor karşımda hep o kızılımsı solgun resim
Neden yazılmamış altına çok bilinen bir isim
Bak her yanına işlenmiş görünmeyen binlerce sim
Önceden boyanmış sanıp tutunca eridi cisim
Şimdi güneşin okları yakından vurmuş yakıyor
Sanki her yerinden toprak kanı kaynatmış akıyor
Gökte bulut yok ama şimşekler nerden çakıyor
Bu gece açılmış eller hep gökyüzüne bakıyor
Bu bir satırcık yazıya bak önceden gönül verdiler
Bil onlar hiç mi hiç geri dönmeyi düşünmediler
Bakışları hep ileri geriyi düşünmediler
Mermerdeki tozlu yazı hepsi burada öldüler
Yağdı gökten hiç durmadan yağmur değil ateş yağdı
Omuz omuza verdiler gökyüzü bile ağladı
Tam burada o düşmanın gözlerini kim bağladı
Burası hep beni o gün içimi yakıp dağladı
Beynimin kıvrımlarında devamlı yakan bir şey var
Şükürler olsun yıkılmış karşıma çıkan ilk duvar
Bir de sele düşerse yolumda bekleyen canavar
Haydi yakından bakıver gözlerimde bir yangın var
O sımsıcak gizemiyle bir defa öze dokunmak
Yeni çiseleyen bir yağmurda gökkuşağı olmak
Her dem sevgide sevinci ilk gülümsemeyi bulmak
Yaşam içinde bir olgu belki de yeniden doğmak
Neden suskun bir yerdeyim ne arar gözlerim bilmem
Bundan böyle içimdeki sakladığımı diyemem
Son olsun artık bu elem dizlerimi hiç dövemem
Yıllar geçti bil o yere hiç dönemem ki dönemem
Yine yıllar öncesinin o çığlığını dinledim
Hem içimden onlar gibi ben de bir dilek diledim
Hiçbir şeyi düşünmeden o son gidişi özledim
Ölgün ufkun sislerinde son hayalini izledim
Belliydi yüz hatlarından yılların nasıl aktığı
O örselenmiş kağıda niçin devamlı baktığı
Anladığımsa yıllarca nasıl kalbini yaktığı
Hiç görülmedi bir sese şimşeğin böyle çaktığı
Geriye dönebilenler bil ki can evimin nuru
Gözleri ışıldar ufka yüzü ilk günde de duru
Ulaşsın onlara duam da gelmeden son duyuru
Gitmeyiz artık görmeden önümüzdeki çukuru
(18.03.2010 11:00 - Adana)
Arif TatarKayıt Tarihi : 22.4.2010 12:31:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
O gidip de dönmeyenler, dönemeyenler için... Biliyorum uzakta kimsesiz yerde bir garibin yattığını O masumun yıllarca mezar taşına gözyaşı akıttığını (22.04.2010 12:00-Adana) Arif Tatar
![Arif Tatar](https://www.antoloji.com/i/siir/2010/04/22/geri-donmeyi-dusunmediler.jpg)
Kafiyeye boğdurulmuş.
Dörtlüklerin son satırları 'Geri dönmeyi düşünmediler' cümlesine uyumlu kafiyeler ile bitirilseydi daha güzel olurdu kanaatimce. Kalemine kuvvet değerli şair dost.
Sn:Tatar harikulade bir anlatım diğer çalışmalarınız gibi,anlamlı.Güçlü kaleminizi kutluyor sonsuz saygılar sunuyorum..
TÜM YORUMLAR (107)