Sonunda mahkeme günü geldi çattı.
Bütün jüri üyeleri oradaydı.
Bu öyle bildiğiniz davalardan değil.
Bu dava kendimle benim aramdaydı.
Hakim geldi her kes ayağa kalktı.
Herkesin kulağı hakimin kararındaydı.
Avukat tutamadım çünkü avukat tutacak param yoktu.
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Selma Hanım;
'Ayakbastı' isterim sayfaya, ona göre...:)) Madem ki ilk? Yada ben hatırlamıyorum geldiysem...
Şiirinizi okudum ve aklıma hemen 'Tek Kişilik Mahkemem' şiirim geliverdi.. Gidip okursanız, ne demek istediğimi anlarsanız...
Zor gibidir ama hiçte öyle değildir, eğer cesaretiniz varsa, bir kez uygularsanız... 'Tek Kişilik Mahkeme'nizi' kurun bence, herkes kurmalı aslında... Ne şahit, ne yargıç, ne savcı, ne hakim... Gereksizdir bu mahkemede.. Çünkü hepsi sizsiniz! Üstelik 'hem davacı, hemde davalısınız...' Yine üstelik iki karardan ikisinin de muhatabısınız! Beraat etsenizde siz, suçlu olsanızda yine siz! Ne birini suçlayın, dalaşın, uğraşın; ne de işinize başkalarını karıştırın!?
Yalnız değilmişim... Benim gibi düşünenlerde varmış demek ki? En çokta buna sevindim Selma Hanım... Ve sizi yürek dolusu kutlarım... Şiiriniz 'tam puanla' listemde....
Saygılar, sevgiler bıraktım sayfanızda...
Evet,güzel olmuş.YUVASIZ KUŞ
bu karar hakim değil hakimler kuruluda verse geçersiz...
seven yürek hiç olurmu merhametsiz...
bin defa uğrasada ihanete yine sever çaresiz...
diyorum bende Selma hanım yoruma itiraz etmeyin minik canavarımı gönderiveririm size.)))) sevgiyle...
gerçekten içten bir şiir tebrikler o güzel yüreğine...
Ben bu kararı bir üst mahkeme olan temyize gönderiyorum...Orada gelecek sonuç :Büyük bir ihtimalle: Siz ömrünüz boyu sevmeye devam ediniz Vermiş dolduğunuz sevginin değerini bilen biri mutlaka karşınıza çıkar...Sadece hak edenlere hak ettiği kadarını veriniz denilecektir...Hak edilenden fazlası insanı herzaman nankörlüğe götürür..Yüreğinize sağlık gönül dostu...Saygı ve sevgilerimlee
kalemine sağlık güzel bir çalışma olmuş
harika şiirleriniz var
aşk üzerine.....
aşkı sevdayı anlatan
aşk adına teşekkür ederim
öyle içden öyle samimi
bir hava veriyorki okuyucusuna
nasıl anlatsam yürekten kutlarım
Oooo çok hoş bir paylaşım,ben o insanlarla çalıştığım kurum itibari ile iç içeyim.sevgili Selma hanım,başka davalarda vicdani kanaat kullanılırmı bilemem fakat şiire atfen size kanaat kullanmamış,demekki o da aşkın kanununa uymuş.Tebrik ederim sizi,benim sayfaya git lütfen-Hakim bey - isimli şiirimi okumanızı tavsiye ediyorum.selamlar
Evet sevmek bazen suç olabiliyor. Ama hakimin verdiği bu cezaya uymak mümkün mü sizce.
kutlarım şairi ve şiiri yüreğine sağlık
Güzel şiirinizi
Begeniyle okudum
Bu şiir ile ilgili 13 tane yorum bulunmakta