Geçmişten günümüze yüzyıllardır gerçek manası ile ne şiir ne de şair'in tanımlanabildiği söylenemez.En belirgin saptamalar da görülen o ki,dilin doğuşunun bir yerde,şiirin doğuşu ile özdeşleşmiş olması.Yani Dil/şiirin doğuşunu sağlamış,şiir dilin gelişimini tamamlamasına yardımcı olmuştur.
-Biz şairler her yeni şiirimizi bir öncekinden daha mükemmel ve ulaşılan en ala şiir olarak kabul ederiz.Vakti zamanında bunu platon da yapmış ve şiirler
benim için 'Büyülü Sözler'anlamı taşır demiştir.
-Şiirin türküsel/şarkısal boyutu günümüze kadar tüm kültürleri tanımamız da gerekli katkıları oluşturmuş; Toplumları kaynaştırmıştır.Aslında şiir her ülke'nin bir nev-i göndere çekilmiş bayrağı gibidir.
-Lirik-epik-dramatik-pastoral-didaktik ve de statik olarak adlandırdığımız şiir kolları son yıllar da serbest konumu ve evrenselliği ile de dünya milletlerinin
tanışma/diyaloğ alanlarının en önemlilerinden biri haline gelmiştir.
-Toplum ve kişisel duyarlılıkların ortak dili olmanın yanı sıra gerek ulusal ve de gerekse uluslararası birliktelikler de mesaj içeriği bakımından en ön planda ki yerini almıştır.Kısacası dil-din-ırk-meshep-yöre-bölge-kıtalar arası iletişim ağımız olan şiir...Hayatımızın ta kendisidir.Özellikle de bir şair için.
Kayıt Tarihi : 17.9.2008 22:16:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Yaklaşımınız, şiire ve şaire tarihsel sürecinde bakışınız gerçekten mantıklı, yerinde ve yararlıdır.
İnsanlar zamanın üç boyutunu yaşayarak bir sona ulaşacaklardır. Geçmiş, şimdi ve gelecek.. Bu gerçekten hareketle insanın aklıyla, (düşünceleriyle)
duyumsamalarıyla, anıları ve sevgileriyle yaşadığı bir gerçektir. Şiir ve dil ilişkisinde insan aklının da, duyumlarımızın ölçümleri de yadsınamaz. Kuşkusuz şiir bir iletişimin başlangıcı ve insanın uyumlu seslere ulaşmasıyla başlamıştır. Açıklamanızı sevgiyle teyit ediyorum. Saygılarımla.
TÜM YORUMLAR (3)