İnsanlar tarihi gelişmenin çok yakın bir geçmişi içindeki özel bir ilişki türü kapsamında bulunmanın belli yaşantılımalarından itibaren ilah kavramını edindiler. Ve bu kavramı insanlar inşacı oluşla kullandılar. İttifak aiti insanlar illahlar inşalı ahitsen sözleşmeleri, iman edip ezberliyorlardı.
Tarihi, bütünsel oluşuyla " kesikli sürekli olmanın içinde kavrayamayan insan öznelliği” vardı. İşte bu gerçeklikten koparılmış olmanın hakikiliğini öğrenen insan öznelliği, duruma müdahil (karışmalı) oldu.
İlahtı anlayış kendi sosyal yaşantılı dinamiği içinde diyalektiği oluşuyordu. Bu oluşma içindeki aktarımı yapılan öznellikle, sosyal alandaki gerçeklik olan ilahtı anlayış arasında pek çok fark vardı. Öznelliğimiz aktarıma konu olan ilahtı gerçeklikle, aktarılan öznellik arasındaki birçok bağları kopartıyordu. Çünkü öznellik, sosyal yapınız gibi devinemiyordu. Kopan bu bağların yerine de insan öznelliği içinde; özneye özgü yeni özneli olan sanal bağ yapıcılar kondu.
Tarihin kendi kesikli sürekli oluşma bağsanlığı içindeki her bir durumlarıyla gelişen ilah kavramı, özneli olurken tarihin bu kesikli sürekli olması karşısındaki sosyal bağsanlıklardan kopartılıyordu. Çünkü özne dışındaki sosyal olaylar, kişinin öznel anlamasına göre çok hızlı gelişiyordu. Dolaysıyla sosyal gerçeklik içindeki ilahtı oluşuma dek anlayış ta, çok hızlı anlam değişmesi geçiriyordu.
Yakında adem dirler bir şehre azîmet var
Uçdı bu fezâlardan mürg-ı dil-i nâlânım
Ârâm idemez oldum efkâr-ı seyâhat var
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta