Gözlerinin kapaklarının altıyla konuşmak isterdim.
Hal hatır sorardım.
“Nasılsınız” faslıyla başlayan cümle yapısıyla.
"Parmaklarım dokunsa mahsuru yok umarım? "
"İlerlet" derdim kendi kendime.
Utanmanın sınırlarını.
Öp başkası için ağlamış göz altlarını.
Zülfü kimi ayağın koymaz öpem nigârum
Yohdur anun yanında bir kılca i'tibârum
İnsâf hoşdur ey ışk ancak meni zebûn et
Ha böyle mihnet ile geçsün mi rûzigârum
Devamını Oku
Yohdur anun yanında bir kılca i'tibârum
İnsâf hoşdur ey ışk ancak meni zebûn et
Ha böyle mihnet ile geçsün mi rûzigârum