Gerçek Düşünce Biçimi Şiiri - Tuba Gürdere

Makale

Hayatın gerçekliğine doğanların elbet sancılı olur yaşayacakları.
Çünkü onlar hem kalplere doğarlar, hemde kendilerini doğururlar kendi içlerinden.
Önemli olan hayata doğmak değil, hayatın kalbinize doğmasıdır. Önemli olan düşüncede bir doğuş anı yaşamanızdır.
Önemli olan kalbinize birşeylerin doğmasıdır.
Dünyaya doğmak, herkes için birşeydir kendine doğmak ve içinden herkese dünyalar sunmak ise sizi sonsuzluğa erdirir.
Unutmayın gece ve gündüz biter bitmeyen tek şey sonsuzluğun kalbinize doğuşudur.
İşte buyüzden insan hayata değil, kendine doğar aslında.
Çünkü insanın kendisi yaşanılacak öz yaşamdır en başta.
Hadsiz yaşanmışlıklar veya öylesine yaşanılacak olan değildir insan.
İnsanı daima yaşanılır kılmak, gerçek anlamda insanı yaşamaktır diyebiliriz.
Yaşamın sunduğu coşkuda, kendi ömrü düşünde, kendi gerçekliğine büyür her insan.
Büyüdükçe anlar aslında kalbin yüceliğidir insanı da kendinde yüceltip büyüten.
Buyuzden sonunda kainat kadar yaş alır insan.
Çünkü yaşam kadar yaşamıştır aslında ve bir o kadar genç ve çocuksudur.
İşte o noktada bir insan düşünce özgürlüğüne hakimse orada kendi adaletinde tutsaktır.
Gerçekte hakiki tutsaklık ancak gerçek hür bir ifadeyi tam olarak anlar ve yansıtır.
Çünkü kalıplar halinde fikir birliğinde olmak bir sistem fikrinin sunduğu şimdiki bir yaşam şeklidir.
Dikkat ederseniz birçok mana vardır kalıplaşmış olan her düzende.
Zaten şekil almış iç fikirler kalıplara göre bir imaj ifade eder.
Bunun aksi ise zaten bir kalıba girmemektir.
İnsanın özgürlüğü, kendi iç bilincinde kendini ifade ettiği şeydir.
İnsanin öz hüvviyeti, madde ötesi hissiyatı yani manevi haysiyetidir.
Dolayısıyla kalıplar halinde birbirini oluşturan fikirler içi boş tutsaklıktır birbirine daima.
Gerçek manada hür bir biçimde kendini ifade edebilmek, aslında bu sistem fikirleri için de
olsa da, doğru frekansı kalbinde bulabilmek aslında başlı başına elinde meşale tutabilmektir.
İşte aydınlığın da fikrinize yansımasıdır o.
İnsanın kendi fikirlerine doğması birkaç aşamadır.
Kendi içinizde bir fikirde hemhal olmak önceliktir.
Bu ise gerçekliği ifade ederken sizi olduğu gibi kapsar.
Artık fikreden değil, aynı zamanda üreten olursunuz.
Hakiki bir düşünce biçiminde olmak iç bir özgürlüğün de ifadesidir.
Çünkü birbirine tutsak o kadar çok düşünce ifadesi vardır ki;
sonuç olarak insanın da bunun ötesinde bir ifadede olması kendi sınırsızlığında ayrı bir biçim ve farklı bir düşünüş şeklidir.
İşte o zaman kalben düşünmek; insan yaşamının özü olur.
Gerçek düşünce biçimide odur zaten. Sözü fikretmek veya bir sözü fikir edinmek aklın yoludur ve akıl her yola gelir.
Ancak yaşamı fikredebilmek ve kendi kalbinizin fikriyatına varabilmek için tek bir yol vardır, mutlak kendi içsel yönünüz.
İşte o zaman nice duyulan sözler üstünde kaldırıp başınızı ufka baktığınızda,
yepyeni bir söz duyacağınız şey, kendi iç bakışınızdır hayata.
"Oysa görebilene ve duyabilene gökyüzü ve yeryüzü hep sözdür. " der Mevlâna Hz.
Kendinizi samimiyetle dinlediğiniz herşeyde, kendinizi mutlaka aynı şekilde duyarsınız.
İşte o yeniden yeniden doğmaktır kendine ve onun sonu hiç yoktur.
Gerçek bir düşünce içindeyseniz eğer, mutlaka düşünceniz sizi kendi içinden gerçekleştirir.
Ne düşündüğünüz değil, gerçekliğin dönüşümü sizin düşüncenize zuhur eden şeydir.