Bir hayaldir yaşamak, onu gerçek kılan sevgidir ancak, evet sevgi
sevmek olmasa yaşamak neye değerki.
Fakat sevgiyi yerinde kullanabilmektir marifet ve kime ne kadar ilgi gösterebileceğini süzebilmektir. İşte burada devreye akıl girer, aklı ön plana çıkarıp sevgiyi törpülemek,sevgiyi bazen öne alıp akla gem vurabilmektir gerçek. İşte burada irade devreye giriyor. Eğer sağlam bir irade yapısına sahip değilseniz,akıl ve sevgi birbiriyle cenge tutuşur. Bazen biri bazen diğeri galip gelir ve sen iradesizce peşlerine takılıp peyk olursun.
Aslında iradeyide idare eden bir olgu daha vardırki oda ruhdur. Ruhuda hakimiyeti altına almak isteyen nefis vardır.İkiside iradeye hükmetmek isterler. Ruh seni alıp aydınlıklara nefis ise karanlıklara götürmeye çalışır. İnsana nefiste lazımdır onun için onu terbiye etmen gerekir. Burada ruhu ve iradeyi kullanarak nefse gem vurmak elzemdir. Nefis islah oldukca ruh a uyar, ama birden uyanıp ruhu alt etmek için hazırda bekler. Ondan asla emin olmamak gerekir. Kısaca insanın en büyük derdi insan olabilmektir. SEVGİYİ insan gibi kullanmayı bilmektir.
İŞTE BEN BİR ÖMRÜ BU MÜCADELEYLE GEÇİRDİM. muvaffak olmadım bir akıntı ve sele kapılarak sürükleniyorum. bazen yüz üstü bazen sırt üstü. ama toparlanıp kendimi kıyıya atmak istiyorum. Herkeze el uzattım tutan olmadı, ama onlara kızmadım çünkü sevmeyi bilmiyorlar. OYSA BEN HERKEZİ HER ŞEYİ AKILSIZCA SEVDİM. Evet bazen akılsızca olup ruha uygun olan sevgi vardır. Bu duygu dünyada ancak bir kişiye karşı duyulabilecek kadar özeldir. Sadece sevginin aşkın olduğu, araya nefsin karışmadığı, bir şey beklemeden her şeyini feda etmeye hazır olduğun, onunla ilgilenmekten haz duyduğun,onun neşesini kendi mutluluğuna tercih ettiğin, eğer o istiyorsa onsuzluğu bile göze alabileceğin kadar derin bir bağlılıktır bu.
Ama anlaşılması güç bir denklemdir. insanların çoğu çözemediği için hep yadırgamışlardır. bu temiz sevgiye hep kendi akılları ve nefisleri ölçüsünde değerlendirmelerde bulunmuşlardır. işte bu aşkı yaşayanlar dağları delip sahraları aşarken, insanlar onları deli yerine koymuşlardır. Evet ortada bir deli olduğu doğrudur,ama deli olan bu aşktan nasipleri olmayanlarmı,yoksa bu aşk ile mest olalarmıdır.
Yüzlerce yıldır onlarca bilim adamı ve araştırmacılar bu sevgiyi izah etmeye çalıştılar. ama nafile anlaşılamadı çünkü kalpler kör KÖR PAZARINDA AYNA SATILIRMI HİÇ. Hatta bu aşka ram olanları sevdiği kişiler dahi anlayamamıştır.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Sevgi yüce Allahın bize verdiği bir his. Olsun sizide anlayan ve sevginize mukabele edecek biri çıkcaktır karşınıza çünki beşeri sevgide ömür boyu birine köle olmamalı kalp ..
Yorucu ve zor bir çalışma yapmışın
Ali İhsan bey kardeşim,
kutluyor ve selamlar yolluyorum,
yürek kalem sesiniz daim olsun her şiiriniz ayrı güzel üstadım tam puan antolojimde saygıyla sevgiler
Bu şiir ile ilgili 3 tane yorum bulunmakta