// Gerçek aşk ** Şiiri - Ali Rıza Ünal

Bismillâhirrahmanirahîmm.Rahman ve Râhîm olan Allahın adı ile!
Destur! ya resul Allaaahh! ,desturR! ya Habib Alllahh! Destur! ya cümle peygamberan’IZAM ve resul’u kiram hazretleri,
Destur! cümle evliyâ’yı pİrân hazretleri…
vucudu ile mevcut,esması ile zahir,sıfatı ile muhit,
ef’ali ile malum ap açık aşikar ve meydanda olan fiiliyatı ile tüm mevcutat da ve hazreti insanda fail, kapalı şuurlarda bilinmezliği,görülmezliğine,görülmezliği de münezzehliğine tevdi’ile tescil olan avam-ı şurdan hicapla,acizane fakirane Rabbıma tenzih-i itirafımı arz ederek, aciz bir kalp, aciz bir dil, ve acizliği kadar selim bir şuur ile şehadet-i muhabbetimi Rabbıma hamd ederek başlarım,o ki
halık’ı zûl celâl iken,vacip’i vucut ayan’ı cemâl iken her türlü yücelikten münezzehliği ile kapalı gözlerin cehaleti ile mahlûka tevdi’ edilen bu fakirzadeye Hakkel yakinini lutfu ile aişkâr kılan Rabbıma acz’i şükrânemi alem’i şehadette en içten niyazımla arz ederim.ve onun sevgilisi hazreti Muhammed sav. efendimiz ve onun alâ ashabına ve ehli beytine ali beytine,silsile-i beytine,meşreb-i muhammediye şeriat-ı muhammediye.tevhid i- iseviye,tevhid i museviye ve dahi cümle alem-i tevhid-i edeplenmiş olan,aziz ve mümün kullarına,embiyayı kiram’evliyayı pîrân hazretlerine elfi elfi selaat’ı selam olsun. :) .
Ey ne aradığını bilmeyen ve bu nedenle,hiçbir zaman gerçek anlamda mütma’in(mutlu tatminkâr) olamayan kendinden habersiz kainat ın züptesi (özü,nüvesi,yaratılışın sebebi) adem oğlu,gözünü bir avuç toprak doyurasıca aşk ve vuslat hazinesi senin sinende gizli duruyor onu arayıp,çalışıp çıkarmıyorsunda,onun bunun sureti kaşı gözü,tenin rengi peşinde ömrünü harcıyorsun hiçmi kendine merhametin yok olmaz tabi sen kendine merhamet nedir bilmiyorsun ki, hiçmi boşa harcadığın zamana acımıyorsun.acımazsın tabi sen zaman nedir bilmezsinki, yarımyamalak çalışan tanrı sandığın aklını kısa bir süre için kenera koyda biraz olsun gönlüne bir bak akıllı şeytan hz.Allaha aklı ile karşı geldi aklını öne sürüp aklına taptıda,o taprak ben ateşim dedi ve ben ona secde etmem dedi,belki şeytan secde etmmemesinde haklı idi deseydiki yarabbi beni ademe secde ettirmekteki hikmetin nedir,ama o öyle yapmadı ve sen isteseydin beni saptırmazdın dedi ve hazreti Allahı suçladı edepsizliği itaatizliğine büründü ve lanetlendi, oysa gönüle aşina adem as.ise ondan daha büyük günah işlemesine rağmen,edebinden,Rabbım ben nefsime zulm ettim beni af et dedi ve hazreti Allahın hem affına hem halifeliğine mashar oldu,tabi sevgili kardeşlerim burada çok gizli ledunni sırlar gizli bu yazının avam-ı şer in kafasını karıştırmamak ve hazreti resulun varislerne sünneti olan ümmetimin anlayacağı şekilde konuşun tavsiyesi gereği,şimdilik biz orayı fazla açmayalım girmeyelim,şehvaniyetin adını utanmadan veya cahiliyetinden dolayı,hayvani ilişkilerle günde bir sevgili değiştiren ne gündesi hatta üç öyün,medya ve şöhret sanatçıları ve buna benzer ne aradığını bilmez bul duğunada doymaz mal ve şehvet köleliğine aşk diyenler ve onu aşk sanan bir yığın kendini başı boş sanan aşk ve sanat havarileri, aşk! a ne kadar zarar verdiklerini hele birde nekadar hakaret ettiklerini bilselerdi insanlıklarından utanır ya gerçek aşkı ararlar yada kendilerini hadım ederlerdi,gerçek aşk boyda posta parada,pulda olsyadı ebu kays leylaya mecnun olurmuydu,zamanın padişahına mecnunun çingene Leyla ile evlenebilmesi veya buluşabilmesi için yardımını rica ettilerde getirin şu ebu kays ı çöllere düşüren,dillere destan leylayı bir göreyim dedi,tabi padişah buyruğu yerine geldi,geldide padişah ne görsün,çirkinmi,çirkin sıskamı,sıska kırk yıl Abaza kalsa bir insan o çingeneyi koynuna koymaz vay dedi padişah hayretler içinde,kaysı yani şu mecnunu getirin bana dedi,ve mecnun bulunup getirildiğinde padişah dediki a aklını şu sıska çingene için avare eden sen bunun içinmi pervane olup çöllere düştün sen belliki güzel görmemişsin vay! zavallı vay! gel sana sarayımdan güzeller göstereyimde gözün gönlün açılsında gözlerin güzel görsün ve sana onlardan birini nikahlayayımda gün olur bana şükrane olursun dedi,mecnun ahh padişahım ah sen mecnun değilsinki sen padişahsın sen leylaya mecnunun gözü ile bakamazsınki işte bizde bunu anlatmaya çalışıyoruz. Yani her nekadar Leyla ile mecnun aşk konusunda bir efsane isede bu aşk serüveni kıyamete dek sürecek zira aşk hazreti Allaha vuslatın basmağıdır,yeri gelmişken sizlere elif ile razan aşkından bir beyit ile bir bölüm sunalım bu beyti şuuru açık basiret ehli aklı selim sahibi olan çook iyi anlar.
-----------
Elif ile Razân aşkı
Gel dinle Elif Razan aşkın,bak nasıl,
Yetti Leyla mecnun masalı,her fasıl,
Aşk ile devranedir alem,vel hasıl,
Can bahşiş oldu canana,her vasıl..

--siirin anlamı:

hakikat arıyorsan gel dinle bak elif ile Razân aşkını, (elif Allah cc.)
Razan: Allah ın kuldaki masharı gizli hazinesi: bak bu aşkı iyi anla ey kendini aşık sanan,şehvetin kulu
mecnun leyla için yani leylada gördüğü mevla için çöllere düştü; oysa biz sahnı çemende, yani yeşil vadilerde: altı üstü olamayan yani ne çölün var olduğu ne vahanın var olduğu nede sahanın var olduğu, saraylarda harabata düştük,ne köle var ne sultan:ne mazlum var ne külhan,ne mülk sahibi var ne mihman,ne din var ne iman, kısacası, yani ne çöl var ne vaha,ne saha var ne kum, ne saray var ne sultan nede köle, öyle garip bir harabat ki,altı ve üstü olmayan bir amaya düştük,buradan Rabbımın özel bir lütfu ile dua ve iltica ile buradan alem oldup çıktık, ey abid sen gerçekten Rabbını istiyor veya mevlanın sırrını istiyorsan sen onu leylada ara, leyla dediğin ne mürşid ne mürşidi kamil, o asrın mükemmelidir,ona veled-i asr asrın çocuğu denir yani silsile-i muhammedden meşreb-i muhammedden,şeriat-ı muhamedden zuhur ederki o asrın ulularınca asrın Muhammedi olarak bilinir,lakin bu haberi okuyub duyan heva ve heves ehli her zaman olduğu gibi zamanımızdada azdeğildir bu sırdan kısmet çok kitap okumakla değil çok hitap dokumakla takdir-i ilâhi ile mümkündür onlar doğuştan irşad ile dünyaya teşrif ederler onlarda elif lâ, mim,sırrı ile matametğin şifreleri çözülmüştür bu keyfiyetten bi haber mürşidler cahil ve kendinden habersiz biçarelere kendini asrın muhamedi süsü vererek halkı kandırılar bu bazen kasıtlı olduğu gibi bilmeyerekte yapılır, lakin bu o kadar ucuz ve basit değildir bu bu sırrı duy ara bul ve tanı kendini ahmaklığa ve ahmaklara terk etme işte bu gerçek huzur ve huşudur bir bilseydiniz,şimdi biz o leylayız. el vicdan el merhamet. Vesselam bu ledunni hakikati sizelere divan-ı suphaniyemizden divan-ı aşka davet için şu güzel dizelerle dildâr olalım dedik inşaAllah.
---------------
Sendedür cümle cemadat,bu ne tılsım Ya Rab,
,,Açıldı külli nebadat,bu ne tılsım Ya Rab,

,,Dürüldü alem-i cihan,bir nükte-i noktada,
,,Kül imiş cüz’üm,bu ne tılsım ya Rab,

,,,katre ile umman bir imiş bir hokkada,
Vahdet selasıdır hayvanat,bu ne tılsım ya Rab,

Varım sende hayal imiş,mevt oldu hırsım ya Rab,
Dost oldu Razân’a düşman,bu ne tılsım ya Rab,

Sen aşikar görünür aşikar söylersin,
Ayrılığın vuslat imiş,bu ne tılsım Ya Rab,

-----------
İşte Aşk bu koskoca şeyh sani ki zamanın kutbu idi dörtyüzün üstünde mekkede seçkin keramet ehli dervişleri vardı çok hatırlı sevilen sayılan bir zat idi ilimi tartışılmaz bir alim idi bir gün rüyasında rum diyarında hırstiyan bir kızdan Rabbı ona göz kırptı da,o anda şeyh sani’nin Aklı başından gitti,dediki bana müsaade benim taptığım rum diyarındadır,bize o tarafa yol göründü der, ve birkaç dervişi ile o beldeye gider aranıp dururken rum sokaklarında pencereden,pencereye iki güzel laflaşıyorlar,hazret ne görse rüyada gördüğü rum kızı orada,ee artık sorma şeyh saninin hz aşk serüvenini sevgiliye yakın olmak için sevgilinin yakınındaki köpekleri ile hemdem mi olmadı,uzun etmeyelim çiftliğinde domuzları sırtında mı taşımadı, kiliseye girdi zünnarı beline takındı,incile tapındı,şarabı içti,de tasavvufta fena fillah denilen hale geldi canından bezdi ölümü arar oldu ki işte bu hal tasavvufta ölmeden önce ölünüz işaretinin ta kendisi oluşmuştur burada cüzzi irade kayb kul cüzünden bezmiş ve o cüzünden fani olmuştur işte tam burada küllü irade zuhur etmiş ve sevilenin Yani hazreti Allahın ef ali yani fiili başlamıştır,tasavvufta fena fillah denen hal burada başlar ve bundan sonra beka billah yani ölümsüzlük sıırına erişilir bu şu demektir insanın gerçek anlamda ölmediği ölümün nefsi idrakten sonra hazreti insan sıfatlarının yani hz.Allahın sıfatlarının seyr i lillah ı başlar ki burada Artık seyredilen şeksiz şüphesiz bir şehadetle Allahtır ki iş te eşhedü enneilaheillah ve eşhedü enne Muhamedün resuulah kelime i şehadeti budur buraya gelmeden önce ki çektiğimiz kelime i şehadetler bir palavradan başka bir şey değildir ha bundan önce ne vardı lâa ilâhe illeAllah. bu kelimei tevhiddir ki ben inanıyorumki Allahtan başka ilah yoktur işte bu avam ı şeriat erbabını terbiye için gerektir ve imandır makbuldür lakin şehadet değildir bilmem anlatabiliyormuyum cancağazlarım,her neyse gelelim şeyh saninin serüvenine ve şehadedine,
nice sonra Hakkın rahmeti ve takdiri hazreti Muhammed eli ile yetişdide aşkın vaslına yani kemaline erdi.şeyh sani hazretleri Allah ondan razı olsun.
Züleyha yusufun zahiri teninemi kaşına gözünemi üstünü başını yırttı sanıyorsunuz züleyha onun batınında Hakkın cemalini gördü ama ilk anda mecnun gibi işin hakikatını seçemedi halk arasındaki yanlış bilgi nedeni ile züleyha yusufa aşık oldu sanırlar yok böyle bir şey kardeşim işte insanlar bu sırrı yani bu gizemi çözebilselerdi hiçbir zaman sureti insana aft edip bu güzellikten mahrum olmazlardı ki cehaletin ve nefsani hevanın zebunları.Yusuf boylu,Yusuf huylu genç yakışıklı veya hilal kaşlı ahu gözlü ince belli güzel ararlar,işte hal bu ki zahiri güzellikten tecelli-i nasibi olmayan nice batını güzelliğe ve hazineye sahip dilber ve civanlar vardır lakin neticede hepsinde vahid olan Hazreti Allahtır, bunu güzel bir beyitle şöyle dile getirelim
Dersek ki eğer yerinde dir..-
Harabat ehline hor bakma zakir,
hazinelere malik nice viraneler vardır:
diyen şu an ismini hatırlayamadığım basiret ehli Allah şehadetini ve ilmini kutsayarak ruhunu şad eylesin ondan razı olsun.işte züleyha da kaysın kalp gözü vardı çünkü, hazreti Allah ete kemiğe bürünmüş yunus gibi Yusuf diye görünmüştü,işte bunu ancak, bu kalb gözü açık aklı selim basiret ehli olanlar bilir görür anlar ve yaşarlar a benim cancağaz kardeşlerim,mecnun leylanın hakikatine ermişse din artık leylanın dinidir,Hazreti Allah vel asr suresinde asrı yalanlamayın dedi yani her asırda.o asrın kim Yusuf gönüllüsü olursa o cefaları çeker ve züleyhayı bulur,kim Muhammed gönüllüsü olursa oda zamanın ebu cehillerinin kahrına düşer ve hazreti Haticeyi bulur, kim kays gönüllüsü olursa o hazreti oda farklı boyutlarda sürgününü yaşar ve leylayı bulur ben buraya şahidim elhamdulillaahhh,Aşk dinden imandan çook öte bir şeydir aşkta din iman yoktur amir memur yoktur aşık seven maşuk sevilendir,tapan,tapılanda yok olmuştur,orada cüzzi irade kalmamıştır cüz’ün olmadğı yerde hep külli irade vardır,lakin umuma cüz gibi ve cüz mertebesinden görünür o gözlerle görülmeyen sevgili mabud aşığına maşuk olup görünür hale gelmiştir nerede görülmüş görülmeyen bir şeye aşık olunduğu,ne demek istediğimi ancak bu aşka düşen aşıklar ve bu aşkta vuslat ile kemâl bulan aklı selim kamiller anlarlar, hal böyle olunca aşkın her zaman her yerde sözü,hatırı sayılır aşkın vuslatı ve kemâli ile gerçek iman ve gerçek din başlar! bundan önceki nefsani dir heva idir gerçi nefsani de olsa heva,da olsa tevhid çerçevesinde hangi şeriata uygun yaşıyorsa bir kul Allah indinde islamdır kelime ile bile olsa tevhitdir yani kelimei tevhiddir,makbuldür,bizim dememek istediğimiz Allahın tevhidini fiillerinde görmekki buna tasavvufta tevhidi ef al derler daha sonra Hazareti Allahı sıfatlarda bir görmek ki bunada tevhidi sıfat denir,daha sonra Hazreti Allahı zatında bir görmek ki burada zatlar yoktur daha doğrusu yok olduğu idrak edilir,bir tek o baki olan zat vardır kimki kendi zatından bahseder veya falancanın zatından bahsederse o bir zan içinde bir heva ve cehalet içindedir velevki kalbi kasdı Allah ola işte böyle aziz kardeşlerim hal böyle olunca din artık taklidi din değil tahkiki dindir,Rabım buraya talip olan her kuluna nasip eylesin inş, hazreti musa bir gün Rabbının daveti üzere tur dağına giderken yoluna bir bir madur çıktıda ya Musa dedi,bilirim sen Allahın peygamberisin Rabbıma niyaz’ı ricada bulunda bana çocuk versin zira benim hiç çocuğum olmuyorda,musa peki Rabbıma bir niyazda bulunurum dedi ve tur’a doğru yoluna devam etti,
Tur dağına varıp Rabbı ile kelama başlayınca yolda önüne geçen madurun dileğini heycandan unuttu,her eksiklikten münezzeh olan suphan Allah dediki Ya musa sana unuttuğun bir şeyi hatırlatayım buraya gelirken yoluna çıkan ve senden çocuk için dua isteyen kuluma söyle ben ona çocuk Yazmadım,dedi sözü uzatmayalım,hazreti Musa geri dönüşünde o çocuk haberi bekleyen kişi ile tekrar karşılaştı ve sordu Ya Musa Rabbıma sordunmu? bana çocuk verecekmi? Hz.Musa as.Üzgün ve sıkılgan bir halde Rabbım sana çocuk Yazmamış,hiç boşa umutlanma dedi,bunun üzerine oradan geçmekte veya oralarda gezinmekte olan naz ehli Hak aşıklarından biri bu konuşmaya gayrı ihtiyarı kulak misafiri oluyordu o anda aşık orada bulunan bir ağacı silkeliyerek feryadı ile ya Rabbi bu insan senin kulun değilmi sen ona neden çocuk vermiyorsun diye çığlık atınca öyle bir aşk ile bağırıyorki her zaman Musa as,İle tur dağında kelam eden Hazreti Allah Musa as ma orada kelama başlıyor Ya musa o kulumu çocuk ile müjdele ona şu anda bir evlat takdir ettim deyince Musa.as, ya Rabbi bu işte hikmetin nedir? bana böyle,böyle demiştin,Hazreti Allah ya musa duymadınmı? orada bulunan benim bir aşığım feryad-ı aşk ile bir ağacı salladığında benimde burada arş’ı alâm sallandı hal böyle olunca ben Rahmetime nasıl dur deyim dedi işte a cancağazlarım aşk budur bütün kâinat aşktan yaratıldı şehvetten değil,elbette cinsellik Haktır ama hayvanca değil,o işi köpekler bizden daha iyi hatta eşekler çok,çok daha iyi yapıyorlar,bizimkisi ise boşu boşuna abdest bozmak oluyor elbette aşkın vuslatı vardır aşk çook yüce bir makam olsada bu fakirzade derki aşktanda öteye geçin yani aşkında ötesi var aşkın Allah katında mubarekliği ve yüceliğine rağmen ve hazreti Hakkın katında makbul olmasına rağmen aşkta ikilik vardır yani gizli şirk vardır.yani sen ve ben kavramı vardır,oysa cênâbı Hakta ikilik yotur yani seven ve sevilen odur bu sözümü bilenler hariç,bilmeyenler yanlış anlıyacağı için ki çok rastlıyorum birkaç tasavvuf kitabı okuyarak vahdet’i vucutçu kesiliyorlar kimi ben yokum diyor kimisi meğer ben Allah mışım deyip sapıtıyorlar ben onun kıçına bir iyne batırınca basıyor feryadı,diyorumki hani cancağazım sen yoktun bu feryad nerden çıkıyor, veya hani sen Allahtın,haşa Allahın canı acırmı? Yok öyle bir şey cancağazım,işte sen o bir iğne batmasına dayanamayan varsın Amma Allahın gücü Azamet i kudret, ve varlığı karşısında bir hiç mesafesindesin bu nu iyi anladınsa sana dünya ve ahrette sıkıntı gelmez gelsede tesir etmez bilmem anladınzımı,zamane dervişlerinden hallac’ Mansur (enel Hakk dedi) yani ben Allahım dedi onu seven arkadaşları onu ayıpladılar niçin sen böyle sapıtıyorsun dediklerin de eğer ben bir daha böyle dersem siz benim boynumu vurun dedi,bir zaman sonra zikir halakası kuruldu ve Hallac ı Mansur başladı enel hak demeye, ve kılıcı boynuna yedi fakat ne görseler ne kılıç yarası var,ne kan,nede ölen hallac ı Mansur un olanlara hiçbir tepkisi yok vecd den çıkıp kendine geldiğinde hallac dediki galiba bu sefer beni kınayamayacaksınız çünkü o sözü ben söylemedim, evet ya Mansur söyledinde kılıç sana aciz kaldıda biz sana ve nefsimize zulum ettiğimizi fark ettik dediler,Hallac ise hayır kardeşlerim siz haklı idiniz lakin o sözün faili yani o sözü söyleyen ben değilidim,o söz ancak cenâbı Hakka aittir dedi lakin zamanın müftüleri,kadıları yani şeriat bezirgânkarı şeriat mahkemesinin cühelâ ülâmaları,hakimleri onu astılar,diyeceksinizki vah,vah, hayır çok iyi yaptılar zira bu bir cilve’i Rabbani idi,Yani hazreti Allhın takdiri idi umarım kendi nefsine merhamet eden bağnaz ve tutucu olmayan gerçekler peşindeki aklı selim aklı duru,basiret ehli bu mevzuyu iyi anlar,biz yine aşka dönelim ve kaldığımız yerden devam edelim nasip olursa, ee nerde kalmıştık tamam..
evet(Her halde bu sefer Bu güzeliği ve bu kêmâli namaz müminin miracıdır sırrını ve müjdesini yaşayanlar bilir ve anlarlar,elbette vuslat için seven ve sevilenenin bir ilişki halinde olması kaçınılmaz,ama o ilşki nefsani ve şehvani değildir,ben size sizden yakınım ben kulum la beraberim sırrının aşikar olup zahiri platformda müşahadesidirki,bu Haktandır ve ilâhidir,kul artık müşahade yani şehadet mertebesine ulaşmıştır.yani eşhedüennailahe illeAllah ve eşhedünne muhammedün Resullah burasıdır yani şehadet gerçekleşmiştir işte ehli şehadet dedikleri budur yoksaki şahit olmadığın bir şeye şahidim demek ya cehalet ya ya delattir yada büyük bir palavra dır bizi bu konuda çok yanlış bilgilendirdiler ehli tevhide lazım olan la ilâhe illeAllah kelimei tavhididir kalp ile tasdik hazreti Allahın sınırlarındadır biz oraya giremeyiz ve bu sözün sahibi temkinli olarak bizim kardeşimizdir kanı ve katli bize haramdır işte burası aşk öncesi kelime tevhidin taklidi dinidir,aşkın vuslatından sonraki hal ise ehli şehadetin tahkiki dinidir ve şeriatıdırki işte buradan itibaren gerçek muhammediye zuhur eder.aşkın mecâzisi olmayıp hakikati ortaya çıkmıştır işte bu mertebenin gerçek rehberi hazreti peygaber s.a.v in bana dünyanızda üçşey sevdirildi dediği sır gündemdedir bu ne demektir bu şu demektir, dünyada nekadar matamatik,fizik,kimya,bioloji,tarih,.sanat,musiki vs adına yazılan çizilen tırlar dağlar dolusu kitapların tüm özeti hazreti resulullahın şu üç gizemli kelamında yatıyor, 1(kadın,2 gözümün nuru namaz,3 güzel koku) Neydi bunlar hiçmi duymadınız bu mubarek sözü,duyduysanız hiçmi merak etmediniz bu sırrı,pes doğrusu el vicdan,el,merhamet,kısacası siz bu fakirzadeye inanmasanızda zaten bunlar sizin fıtri kitabınızda alemül Kübra olan kalbinizde özünüzde yazılı,amma kıbleniz ve pusulanız şaşmış,dünyanın onca hengamesinden dolayı şaştığında da hebrsiz divanelere ne deyim,kısacası yani mecazi aşk yoktur aşk ilahidir ve Rabbanidir aşk cênâptantır,yani bir arzu bir hevesten öte sevgide ve zuhurunda ölünesi aşktır,aşkta kutsallık varsa isim adres fark etmez ali veli ayşe Fatma hiç önemli değil zira hepsinde cezbe o bir olan Allaha ait ve Allaha mahsustur hal böyle olunca o cezbeye saygısızlık küfür değilde nedir acaba, gerisi hevA,heves yada bir zandan veyada cehaletten ibaterettir, bu aşkı aramayana. Arayıpta baulamayana bulupta kadrini bilmeyene ne yazık bizden bu kadar vesselam.el fatiha.Fakirzâde:Aliyy-ül Razân.

Sevgili cancağazlarıma bir aşk betimizle hayırlar dileyelim hazreti Allahın selamı,selâmeti,Rahmeti,bereketi ve muhabbeti üzerinize olsun inşaAllah.

Mücellâyı cemâlinden,feryad eder kevkeb-i asumân,
Aşk içün feryada medet,aşk içün feryada medet,

Muallâyı kemâlinden seylâb eder deryayı umman,
Aşk üçün feryada medet,aşk içün feryada medet,

Tecallayı celâlinden feryad eder münkir-i gümman,
Aşk içün feryada medet aşk içün feryada medet.

Ecell-layı vebâlinden cevl-an eder kamil-i insan,
Aşk içün cevlana medet,aşk içün cevlana medet.

- sözlük -
Cemâl:yüz güzelliği,cenâbı hakkın lütuf ve ihsanı
İle tecellisi,bir cemâl sahibi dâima hüsn ü cemâlini
Görmek ve göstermek ister bu ise ahiretin vucudunu ister.
Çünkü dâimi bir cemâl zâil ve muvakkat bir müştaka razı olmaz.onunda devamını ister buda ahreti ister.
Mücella:parlak
Kevkeb: yıldız ve gezegenler
Asuman:gök yüzü sema
Medet: imdat yardım
Mualla: yükseklik yücelik
Seylab:taşkın su
Derya: deniz
Umman: sonsuzluk,ukyanus
Celâl: büyüklük,Azamet.heybet cenâbı hakkın hiddeti,
Kahrı, gazabı cemalinin zıddı
Münkir:kafir günahkâr münafık,
Gümman:emekleri boşa giden güme giden
Ecell:çok güzel çok büyük en üstün çok celil
Vebal: günah,zarar ziyan şiddet,ağırlık azab doğru olamayan bir hareketin,bir uygulamanın manevi mesuliyeti.
Cevl: tavaf etme etrafında aşk ile dönme,
Kamil insan: yaratılışın sırına vakıf secde- edilen ademe şahit Hakkın veli kulu olgun kâmil insan.
****************************************
Gerçek aşk ile hadumul vuslat fakirzade: Aliyy – Ül Razân

(-------------)