Bugün kuşlar gibi özgür;
Kar tanesi gibi hafifim, sarhoşum.
Bugün; açlığı, tokluğu, savaşı, barışı,
düşünmeyecek kadar boş vermişim.
Neden mi?
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
kendinize bir gününüzü ayırmak ne güzel. tebriklerimle selam ve dua.
Gündür geçer gider
gönül dilindense dua'ların
silinmez gönüllerden merhabalarda
hep yeniden kurulur dünyalar
cesaretin bir şey
ya hiçse içini yakmayanlar
bırak aşk yakalasın seni
bahanesini arama
aşk herkeste ölmek için doğmaz...y.ed....
BAZEN SADECE BEN OLMAK FAYDALI OLABİLİR.TEBRİK VE TAM PUANLA SELAM VE DUA.
Kısa ve öz anlatım. Tebrikler Yeşim Hanım. Okuyunca neden bu kadar kısa denilen ama okuduktan sonra uzun olduğu anlaşılan bir şiir. Uzunluk nerede mi? Elbette satır aralarında. Size geçmiş olsun demeliyim bu arada. Şiirin yazıldığı tarihte sanırım kendiniz olma kararı vermiş olmalısınız. Zor ama doğru bir adım bence. Allah her zaman dimdik durmayı ve sadece kendiniz olmayı nasip etsin. Dilerim her zaman kuşlar kadar özgür kar tanesi kadar hafif ve lakeyf sarhoş olursunuz. Dünyanın bir birini yediği açlık ve mal hırsı ve neticesindeki savaşlar bile sizin umurunuzda olmayacak kadar önemli bir karar verdiğiniz yada öyle bir oluşum yaşadığınız aşikar bellidir. Mutlu olmanız dileğimle kaleminiz hiç susmasın. Tebrikler değerli dost. Saygı ile
kar tanesi kadar hafif olma hissini hayal edin
işte bu şiirde bu an var!!
Özü güzel insan, Şairlerin özü güzel olduğu için, Böyle hitap ediyorum. Şiirinizi zevkle okudum,İlhamınız eksik olmasın, sizler yazın bizlerde şevklenelim.Yaradan sizinle ve sevdiklerinizle birlik olur inşallah. Hoşca kal. Dost.
Oktay Çöteli- Elazığ
bir gülü kokladı bir küstü, bir konuştu,
kaç şiddetinde bir depremdi dağılırken duyguları,
yüzlerin karanlık olduğu yaşındaydı sanki,
çocukça tanımsız bir ses çıkıyordu kundurasından,
o da sizin gibi şarışındı o da aşıktı,
geri dönmek için affet beni diyordu kendine,
dudaklarından buruk bir tat sardı bedenini,
ayrılma zamanı gelmişti kendinden,
hoşça kalın demek bu kadar kutsal bir şeye ihtiyacı vardı.
y.ed...yüreğinize sağlık efendim..
dugusal bir şiir kutlarım
Merhaba dostum,
Güzel olan tek sey, kendi bulup, ve ruhunu hafif hissetmendir.
Yasami ve yasamayi bir anlikda olsa, kederleri bir yana birakipta, hayati sevmendir.
Dizelerinin azligi degil, en cok kendini özgürce ifade etmeni kutluyorum.
KÖKELi OZAN
ustaca örülmüş sözcüklerin açık anlatımı şiirinizi dahada güzelleştirmiş.Kutlarım.
Bu şiir ile ilgili 12 tane yorum bulunmakta