Geometri ile cebirin yan yana-dizesel pu ...

Sevgi ile yoğurduğunda geometri;
Cebir kısa mesafe yol alır, ölüm’e de.
Gariptir,
Arada kaynayan bir mollavari’nin
Dolanıp da durması
‘Gün ışığı eklemleyen
Buralar’da.

Cenin’ken anne karnında,
Umut ettin mi?
Akıl ettin …
Büyüyüp de mi yoksa?
Her şey iyiydi, güzeldi, herkes sana gülümserdi.
Sen fakat on beş-civar yaşlarda
Şaşırtırdın onları:
Bir kaza mıydı şu vakit her şey,
Yoksa …
Durabilir misin …
Peki, öyledir, şu an duraksama -
En güzelidir- anını yaşa
Ve hazır et geleceği, en orta yer’e:
Sürecek (olan) bir istisna;
Takip ettirecek yarın'ı kendisine
(olan) ya …
( Olan, gidecek, ölüm’e…)
Ve ölüm’e senin adımların,
(İster istemez) saydığın …

(İç açıların toplamı)
Yüz seksen derece ile
… Ve üç yüz atmış derece: üçgen'i döndür, böyle
Çıkacak ortaya 'bir küp', 'meydana gelmiş çokgen’den
Ve sonra ışıktan bir küre,
Gölgelerinde tabiat duvarlı-labirent’in,
Uçacak …
Büyük-bukalemun:
Şaştı zaman, iç bükey.)
Olacak ancak geometriden senin çaktıkların!
Senin cebirden anlamadıkların olacak!
Çıkacak nitelik ön plana, nicelik bir hiç kalacak:
(Solmayansa, kurumuş yaprak-çiçek’ler;
’Ansiklopedi-sararmış sayfaları arasında;
Büyü yapmış Euclides…)
Yaşama saydıkların; düzdüğün melodi,
Ağaca, kuşa..
Pi sayısının içinde uzayan bir hikaye,
Döndürdüğün iç açılar’ın toplamı, senin:
Eğri bir uzay’ı bir de sen büktün
Ve zaten hiç katmer olamamış bir tabaka
Olan cebir’i de
(Hak etmeyen..) o da kaynadı arada:
Belki de akıl’dır o, gerekmeyince rafa kaldırılan.
(Köprü olmadığında, uzlaşı sağlamadığında…)
Ve geometri, bir –sadece- duygu;
Seziden bile öte …