pusular sarmıştı havaları
Ayvalık
deniz gri griler biraz mavi
teknenin üstündeyim
gözlerim ufukta derin mi derin bakışlarını anımsar gibiyim
karşımda Cunda
kışın ıssızlığında gönüllerde akıyor ateş
nağmeler duyuluyor balık çorbasında
kaşık sesinde dudakların
sessizlik sokaklarda... sokak lambaları yalnız
tek başına köşeler sensiz
ben yalnız
bir kadın masada tedirgin ürkek şarkı söyliyerek
anılarındaki medcezirleri izleyerek
yağmur damlaları
yakomoz izleri
Istanbul nağmeleri ud tınılarında
bir gitar konçertosu mızrabı titrek
gözler derin yürek bitkin yorgun gönül
aşk
Tanju'nun sesinde nağmeler
dans
şarap tadında Ayvalık
İkimiz ürkek
gözler kaçamak sıpsıcak ama ya aldanmak ahh aldanmak
bir başka tad bir başka Cunda
yürekler kışın özgürlüğünde kırık
teselliler şarkılarda ve meşk masalarda
soğukluğunda havaların taka seslerinden geçen
yalnızlık kavuşmalarına davet şarkılarında
gene Cunda
14.01.2004
Nevin KalafatoğluKayıt Tarihi : 15.1.2004 15:28:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
CUNDA'DA AKŞAM
***************
Gün batıyor ufuktan,
Sırtında tutuşurken,
Zeytin Dalları;
Guruba boyanır gökyüzü,
Akar damla damla
Sızan kan;
Bin yıllık gölgesini
Demirleyen Cunda'dan...
Yakamozlar,
Yakamaz derken;
Pegasus'un kanatlarıyla,
Alevlere boyanır deniz..
Deniz evren,
Deniz yaşam,
İçindeki binlerce candır
Aslında tutuşan..
Kalan bir avuç anı,
Bir kucak yürek;
Guruba boyanırken,
Tavuk Adası,
Her adımda uzar gider
Arnavut Kaldırımları;
Heybemde yaşam,
Zulamda,
Can kırıkları..
22/12/2005
H Hikmet Esen
Tebrikler çok güzeldi.
TÜM YORUMLAR (7)