Dünyada şad olmayı, boşunadır beklemek.
Terk edecek şeylere, beyhude verme emek,
Hayat bir gergef misal, işle dur ilmek, ilmek,
Dünyada şad olmayı, boşunadır beklemek.
Hayaller soluyor bak, bir birinin ardından,
Ruhun haber soruyor, ebediyet yurdundan,
..
Gençlik günlerinin ateşinde
Hatıralar pişirmiştik yarınlara
Yarınlar bir türkü sıcaklığında duru
Yılların elbiselerini giysem de
Bir saz gençlik türküleri söylüyor
Hayat çözülmüşlüğün içinde soru
..
Kökten sulanmış dal dal
Bir bir bağlanmış kollar
Kanat vermiş yaprak açmış
Yeşile bürünmüş al yazması
Verimli bahçesi can verir
Hayat kurtarırı cana can
..
Seni nasıl unutsam, ne yapsam bilmiyorum,
Vazgeçmedi gözlerim, ne kirpik nede kaştan,
Aklımdasın her zaman, bir an'ı silmiyorum
-O günler geri gelse, yaşasak aşkı baştan
-Ekmeği çıkartırdık, inan ki senle taştan
Sen benim hayalimde, hâlâ yirmi yaştasın,
..
Bu basit
Görünülüşlü inilinsanılınlardan,
Alınılıntın gibi
Yürek varılın.
Kafasıyla kalbini
Dengelenilemiş bir
Gençlik yetiştirilinmeliyiz.
..
Balonlar uçardı gökyüzünde.
Pamuk şeker her çocuğun elinde.
Güneş gibi parlak,
Bulut gibi bembeyazdı kalpler.
Bilmezdik kötülük,
..
gel seninle bu hayatı
yaşayalım doya doya
kalbimizdeki sevdayı
yazalım güneşe aya
yalanlara kanma canan
..
ÖzGEÇMİŞİM
03/12/1959 yılında Kastamonu İli Şenpazar İlçesi Edeler köyünde dünyaya geldi. 7 yaşında okula başladım. İlkokul bittikten sonra, Şenpazarda bulunan Kuztekke ortaokula gittim. 1,5 yıl sonra ortaokuldan ayrıldım. 1985 yılında evlendim. 2000 yılında eşimden ayrıldım. Eşinden ayrıldıktan sonra çeşitli işlerde çalışırken genç yaşta özlemi olan şiir yazma merakımı devam ettirdim. Araştırmacı kişiliğimle düşüncelerini ve duygularımı şiirlerime yansıtmaya devam ettim. Halen boşanmış bekar yaşamaktayım. İnşaat dekorasyon işleriyle uğraşırım. Şiirlerimi genelde Mehmet Akif Ersoy tarzında yazmaktayım. Gençlik mesleğim aşçılıktır. Ümraniye Belediyesine ve Antoloji.com yayın yönetmenliğine bu yarışmayı düzenlediği için sonsuz teşekkür ve minnettarlık duygularımı arz ederim.
..
Ne feryat dinliyor, nede bir aman
Hiç bir şey getirmez geçen günleri
Yılları su gibi içiyor zaman
Çaresiz soluyor gençlik gülleri
Zaman acımasız bizi bekliyor
Saçlara her gün aklar ekliyor
..
1979 yılından itibaren, gerek gençlik yıllarımda gerek vatani görevimi yaparken kaleme aldığım, özel yaşantımdan da esinlenerek şu zamana kadar, eşime, beni seven arkadaşlarıma ve sevdiklerime karşı hissettiğim duygularımı yazmış olduğum şiirlerimle sizlere anlatmaya çalıştım.
Siz sevenlerime karşı hissettiğim duygularımı kağıda dökmemi sağlayan yardımlarını benden esirgemeyen sevgili eşime teşekkürlerimi arz ediyorum.
Sevgi ve saygılarımla,
..
gençlik yıllarımın ilk çoşkusuydu.ilk öğrendiğim söylevlerin içinde yaşamı tanıma arzusuyla yaprak misali savrulduğum yıllardı.benden evvelki kuşağın bıraktığı bayrağı yerinden alarak omuzladığım zamanların şarkılarıydı.onlarda dinlemişti bu şarkıları beraber direnmişler şarkılarla sırt sırda vermiş yürümüşlerdi.işte o şarkıları mırıldayan adamla büyüdüm ben evdeki bozuk kaset çalarda dinlemeye çalıştım o eski babamın kasetlerini.bir adam vardı müthiş bir ses tonuyla ne diyordu bu adam diye meraklanıyordum.anlamıyordum şarkılarında ki isyanı.yaramaz bir çocuk gibiydi.babam ona hayrandı benimde ona hayran olmam gerekiyordu çünkü babama hayrandım.ilk aşka vurulduğum zamanlardı Nazım okumaya ve bütün halkların türkülerini dinlemeye başladığım zamanlardı ilk terkedildiğim anda söylediğim Nazımın şiirinin müzikleşmiş hali vardı.sende herkes gibisin dediğim anda o adamın sesinin taklitiydim.bugun ki gazatelere inanamadım kır yıllık barikatlarda savurulan ceviz ağacını polisler farketmedi ama ölüm tutsak bırakmıştı.günümüzde sanatçı diyemediğim bir insandı.sanat ötesini becerebilien ender bir insandı.oysa tamirci çırağı büyümüş adam olmuş kendi atölyesini bile açmıştı.tamirci çırağının aşık olduğu zengin kız iflas etmiş kuytu bir kentte yaşamaya başlamış yada daha çok kaldırdığı trilyonlarla yurt dışında yaşamaya ant içimişti.kısacası sanatçı sanatçı kimliğini yitirmiş dargın bir şekilde burada sanat yapılmaz demiş ve gitmişti.ondan dolayıda apartıman dairesinin zilinin üstünde şöyle yazmıştı
Sanat yapan
Cem Karaca
..
Karşılıksız ve çıkarsız kalbur altı meyhane sokaklarında gezerken kahvehane köşelerinde çürüyen gençlik ve unutulmaya yüz tutmuş gerçekliklere başını çevirip yürümüyorsan aşka ve sevgiye inancın varsa bir nebze bile hayatı bir yerinden yakalamak istiyorsan...
Kadınına annene duyduğun saygıyı gösteriyor isen gurur duy kendinle...
Yoksa...
Yaptığın ve yapacağın şeylerin ne getirdiğini düşündüğün an hiçbirşey getirmeyeceğine göreceksin...
..
Gencim Ondokuz Mayıs 'da =
19/ MAYIS'DA GENCİM =
19/ Mayısta Türkiye Cumhuriyetinin ve
Atatürk'ün doğum günüdür,ulusal Egemenliğin,özgürlük
Ateşinin yakıldığı gündür.
..
Ne zaman yaratmaya başlarsak biz hürriyeti,
O zaman bizim olur ellerin cumhuriyeti.
******
Üzmez beni dış zayıflık.
Yeter bana iç şişmanlık.
******
Aydın karanlık olmuş, karanlık aydın;
..
Gençlik yıllarımdı. Baba parası ile açtığımız işyerinde, bir toptancı esnafı ile sohbet etmekteyiz.
Gençlik dedim ya, konuşmalar oldukça üst perdeden haliyle. Söze başlıyorum, "hasbelkader yetkim olsa" diyerek ve ekliyorum günün aktüeliyle ilgili projelerimi.
O zamanlar yanımda olan biraderim, hemen taşı koyuyor gediğine! "Allah da, bu millete acıdığından sana yetki vermemiş ya" diyor.
Birinci hatira bu gelelim buçuğuna;
Bu sefer işçi olarak çalıştığım atölyede, yukarıdaki hatırayı anlatıyorum. Aynı yerde çalıştığımız enişte bey soruyor; eee sonra? Hiiç diyorum. Enişte kızıyor hemen ve "Remzi, sen durup dururken bunu anlatmazdın" diyor.
Dostlarımızı da kızdırmayalım en iyisi, anlatalım meramımızı.
..
Kırılmış kalemimin, buruk dizeleri
Gençlik çağlarımın en çekinik hisleri
İşte bak yüreğimin üstünde
Geçip giden aşkların ayak izleri
..
Mekandaki varlığın bir an da son buluyor,
Uyansın artık Ruhun, vakit çok geç oluyor,
Gençlik dediğin evre, bir kaç günlük merhale.
Öğlen sonrası hazin,toprak seni kolluyor!
..
Nice şafaklar söktü, bu sabah uyan Türkiyem
Olma ne küçüğüne ne de büyüğüne yem
Silinsin gözlerimizden mendillerle silinmez nem
Olma ne küçüğüne ne de büyüğüne yem
..
Yapraklar sararsın gonca solmasın,
Yürekler tutuşsun odun sönmesin,
Yaşlılık yaşansın gençlik ölmesin,
Hüznü hazan kaçsın bebekler görmesin..
..
Şöyle cahil bir cemiyet oluşturuluyor,
Bir çok şarkıyla adeta beyni yıkanıyor,
Ayet,Hadis'ten habersiz gençlik yetişiyor,
İmanlı gençliğe muhtacız, gafletten uyan.
Gençlik, bir milleti ayakta tutan sütundur,
Gençliğini eğitmeyen millet, huzursuzdur,
..