Gençlik rüzgarlarımda,gölgemle koştum.
Küçücük fırtınalarda,gecelerle boğuştum.
Belini büktüm zamanın,sırtında buluştum.
Öfkelerimi attım,yolduğum yapraklarımla.
Soğuk sularla yıkadım,şu siyah saçlarımı.
Kuruttum her günde,hırçın akan yaşlarımı.
..
Yarınıma bile asır var, hadi tut artık sözünü
Son gençlik mutluluğuydu o ilk dönüşün
Şimdi belki gözlerimin ömrü, son gün dönümü...
S.Güler-13.8.2015
..
Ey siyasi partiler
Gençlik elden gidiyor
Bakın şimdi katiller
Düğün bayram ediyor
..
Dün bizim diyar-ı mekana gittim
Pamuk dede olmuş delikanlısı
Söylesene gençlik ne yana gittin
Bir şiir bir resim bir de anısı
..
Gençlik gitti geri gelmiyor,
Arkasından bakar dururuz,
İnsan gençken bunu bilmiyor,
Yol bitmezmiş gibi yürürüz.
..
Gençlik diye bir şey varmış yaşamadım ki bileyim,
Şimdi yaşlı gözüm yaşlı ömrüm yetmez ki sileyim,
Kurumuş ümit pınarım, söyleyin nasıl güleyim,
Çilelere aşinayım, sanırsınız ben çileyim..
..
Yazıktır şu gençliğe,
Kaç gençlik heba oldu,
Yetmişte ve seksende,
Hapisler gençle doldu.
..
Rüzgarlarında savrulduğum,şu gençlik hevesimde.
Topladığım arzuları pişirdim,gönlümün cezvesinde.
Yamacların gölgesinde dinlediğim,tüm dertlerimin.
Her yudumda acısını üfledim,dinmeyen öfkelerimin.
..
Gençlik bu cihânın dizgini, eğeri, atıdır
Allah'ın verdiği kadar hükümdarlığı, dârâtıdır
2009
..
Ne çabuk geçti
Ne çabuk geçti benim gençlik yıllarım!
Rüzgar mıydı?
Ya da fırtına mıydı anlamadım.
Her gün her ay!
Biraz daha kısaldı benim hayat yollarım.
Ne gücüm kaldı, ne halim
..
Gençlik ne çabuk geçmişti
Elimi uzattığımda çoktan gitmişti
Gençlik çayda eriyen şeker gibi
Hızlıca kaybolup gitmişti
Bir sabah vaktiydi
Güneş yeni doğmuştu ufuktan
Kordonboyuna boylu boyunca bir gemi uzanmıştı
..
“ O HAVAİ DELİ GENÇLİK “
Umutlarım hüsran oldu
Sabır ettim de bekledim
Gülmeyen yüzüme talih
Bir gün olur, güler dedim
*** ***
..
Eylül yedi yaş elli sekiz bitti gülüm
Gençlik dediğin savrularak gitti gülüm
Ömrün sonu yaklaşmada artık bilirim
Sen yoksun şiir yazı söz bitti gülüm
..
Asırlardır şu toprağa akan kan,
Söyle nedir, gençlik ruhundan kalkan?
Kalmamış gönülde imandan kalkan,
Kalmamış dededen toruna saf kan..
..
Gençlere bakın cıvıl cıvıl sesleri nerede
Onlarda çocuk tu minicik elleriyle
Ümitleri çağlayan ise kaynaklar derede
Daha da özde damla damla, yağan rahmette
Onların da mavi gök kubbesi göz bebeklerinde
Dağların gölgesi ılgıt ılgıt esen yelinde
..
Ceplerimde karanlık, birikmiş perde perde
Susarım konuşamam, erkeklik var serde
Gençlik düşmüş yüzümden, kocaman ellerim nerde?
Ya böyle sürün dedim, ya kalk yürü Allah de!
..
Sen bende israfsın
Ben sende eksiklik
Sana zulüm ettiysem
Bit artık ey gençlik
..
Hayat; Bilmem sen nasılsın? Sana şaşarım!
Bilmezmisin senin için ne çileler yaşarım
Desenki ben çiçek, dağlar ardında açarım
Değil dağlar, senin için çölleer aşarım
Derbeder olmuşum saçlarım tarumar
Geçti gençlik ahh ah, ağaar saçlarım ağar
..
Bir gün bir piri fani manevi maden aramaya karar verir fikirleri zikirleri kazıyan kazmaların olduğu gibi toprağı kazan kazma manevi madeni arayan da asa alır elini düşer yola bütün insanlar maddi maden arıyor madenin en karlısı yok olmayanı manevi madendir bu madenin mutlaka çekim alanı vardır nasıl ki güzel insanların ve mekanların etrafında toplanıyorsa deyip Hu Allah Hay der düşer yola bakar sağa sola vurur asayı toprağa biraz yürüdükten sonra ahşap sandık çıkar önüne ve üzerinde küçük bir şişe duruyor için de birkaç damla su kalmış ve şişenin de ağzı açıktır şişeyi almaya çalışırken üç parmağına damlayı verir o anda üç parmağı parlar nur gibi evet bu iksir olmalı gücünü tesirini anlar bu iksir neyin tefsiri düşünmeye başlar ve kimlere vermeli kimler nasıl istifade etmeli aklına ahir zamanın kadınlarının çirkinliklerini giderecek bu olsa gerek kozmetiğin peşinde koşan kadınlara versem erkekler ne olacak erkeklerin de çirkinlikleri kadınların kinden az değil zenginlere anlatsam fakirler yaşlılara anlatsam gençler ne olacak öyle ki her iki tarafa da bu iksir ulaşmalı her kese bulaşmalı pekiyi bu iksir ne olmalı bir meyve de sayısız şifayı gizleyen zemzem de bütün vitaminleri ve her şeyin bi özü gözü başlangıcı bitişini koyan Rabbim bu iksir de böyle olmalı ve neden üç parmağı döküldüğünü düşünür insanın üç hayatı var dünya kabir cennet hayatı ve insanın da çocukluk gençlik yaşlılıktır der ve üç hayatın da nurlu düzgün sıkıntısız geçmesi için mutlaka bu iksiri kullanması şarttır bütün dini vecibeleri için de barındırmalı bunu uygulayanlar ne sihir ne zehir ne de kir ulaşmayacak bu olsa olsa namaz olmalı herkesi nurlandıracak çirkinliklerden uzaklaştıracak bunu yaparken de maliyeti olmayacak manevi maden özelliği olmalı çünkü maddi şeyler kaybolabilir lakin listeye giren bir namazı kimse yok edemez işte manevi maden zamanı durdurmasa da mesafeleri kısaltan beş vakit sahibini Kâbe-i Muazzama götüren vasıta yüz yıllar önce binek olarak en sür'atli atlar develer iken ahir zaman da ise uçaklar arabalar işte ahir zamanın namazı bir iksir olmalı yirmi 24 saat dilimin de 1 saate sıkıştırılmış öz ahirete açılan göz işte iksir neden iksir İslam’ın beş şartı içinde barındırmalı ona sarılanları arındırmalı kelimeyi şahadeti namazın için de buluruz Zaten kendi namaz Oruç ise namaz da yemek içmek yasak Zekât bu güzel vücudumuzun zekâtı namazdır ve hac namaza durduğumuz da Kâbe-i Muazzama karşımızdadır ve mesafeyi kaldırır bu duygularla bu iksirden istifade etmemizi ve memnuniyetimizi ifade etmemizi Rahman ve Rahim olan Rabbimden niyaz ediyorum
..
Bir gençlik yetiştirdi Allah'ından habersiz,
İşret sofralarına zehir katasıcalar.
Fuhşiyat zerkettiler körpecik beyinlere,
Şerefe diye diye zıkkım yutasıcalar.
Özgürlük teranesi dolandı dillerine,
..