durmadan hikayesini yazıyoruz hayatın.
sahilde ki en küçük taşa, çalılıklar arasında ki küçük fidana, duraklarda ki ilan levhalarına...
aldırman yenilgilere, üzülmeden yalnızlıklara.
koskoca kalabalıkta azınlık olmalara...
biliyoruz ki azınlık olmak, yüreğimizin doluluğuna engel olamaz.
her kötü ve umutsuz söze bir cevaptır inancımız. sayfaları karıştırırken merakla okuduğumuz kitabın sözleriyle şahlanıyoruz.
O sabah mı çıkmıştın, bir gün önce mi
Bir bıçağın ağzında yürür gibiydin
Demirlerin soğukluğu soluk dudaklarında
Gözlerinde karanlığı dar hücrelerin
Seni görür görmez özgürlüğümden utandım
Söyle ne içersin, çay mı kahve mi
Devamını Oku
Bir bıçağın ağzında yürür gibiydin
Demirlerin soğukluğu soluk dudaklarında
Gözlerinde karanlığı dar hücrelerin
Seni görür görmez özgürlüğümden utandım
Söyle ne içersin, çay mı kahve mi




O azınlık olmalardan, çoğunluk olmalara geçmek için zamanında esen fıırtınalara öylesine kapadık ki kapımızı-penceremizi...
Gençliğimizin ders notları, doğru başlık, ilginç çalışma...
Ama ders alınabilmesi kaydı ile elbette ..
Kutluyorum çalışmanızı sevgili Ulvi Koçu ....
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta