yaşanılacak şeylerin ötesinde, rüzgarlı bir şehrin sert iklimişyle uğraşıyoruz durmadan.
karlı dağların bakışlarına yaslanıyoruz.
omzuna başımızı koyabileceğimiz bedenlerin çok uzağında olmanın acısını duyuyoruz uğultular eşliğinde.
kimi anların geride kaldığını bilmek, bazen kemiriyor düşüncede ki umutları. biriktirdiğimiz üç beş sevincin yağmalanmasına şahit oluyoruz.
oysa o sevinçleri biriktirmek için, nice yılları aşındırmıştık.
nice düşe kalka yürümeye çalışmıştık hüzün sokaklarında...
Dönülmez akşamın ufkundayız.Vakit çok geç;
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Devamını Oku
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan