ve artık kabullenişlerimizin son demindeyiz. büsbütün inandığımız koca sevinçler, hayaller; bir ayrılık edasında kaçışıp gider. düşüncelerimizin ağırlığında uğurladığımız, yılmak bilmeyen tebessümlerimiz, büyük şehirlerin insanları arasında şimdi kaybolmanın başrol oyuncusu...
ve ellerimizi, tırnaklarımızı yangınlara veriyoruz. gecenin çığlığına karışıyoruz, yorgun bakışlarında yıldızların. bir yanımıza soğuğun ihanet dolu tadı, bir yanda zincirlendiğimiz aşklar, sevdalar,şiirler....
çocuksu şarkılar söyleyerek kaldırımlarını işgal ettiğimiz bir şehre, artık hüzünle bakıyoruz; üçüncü katından bir apartmanın. bizim olan sokak araları nerde diye iç geçiriyoruz yirmili yaşlara yürürken... yağan yağmurların ertesindeki toprak kokusu yüreğimizin başkentiydi. her damla silinmeyen öpücük, sevda sözleri....
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Birkaç şiirini okudum. Tümüne yorum yazacak zamanım yok ne yazık ki. Bu nedenle düşüncemi yazmakla yetineceğim.
Gençliğin ateşini gördüm şiirlerinde önce. Sonra imgelerin çarpıcılığını ve betimleme gücünü... Kısaca bir umut gördüm. Belki yüreğin aklından önce koşuyor. Gençliğin yadsınmaz bir özelliğidir bu. Akılla yürek dengesini tutturduğunda, başarı kendiliğinden gelecektir. Gerçi şairlerin yüreği aklından hep bir adım öndedir ya...
Başarını şimdiden kutluyorum.
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta