ve artık kabullenişlerimizin son demindeyiz. büsbütün inandığımız koca sevinçler, hayaller; bir ayrılık edasında kaçışıp gider. düşüncelerimizin ağırlığında uğurladığımız, yılmak bilmeyen tebessümlerimiz, büyük şehirlerin insanları arasında şimdi kaybolmanın başrol oyuncusu...
ve ellerimizi, tırnaklarımızı yangınlara veriyoruz. gecenin çığlığına karışıyoruz, yorgun bakışlarında yıldızların. bir yanımıza soğuğun ihanet dolu tadı, bir yanda zincirlendiğimiz aşklar, sevdalar,şiirler....
çocuksu şarkılar söyleyerek kaldırımlarını işgal ettiğimiz bir şehre, artık hüzünle bakıyoruz; üçüncü katından bir apartmanın. bizim olan sokak araları nerde diye iç geçiriyoruz yirmili yaşlara yürürken... yağan yağmurların ertesindeki toprak kokusu yüreğimizin başkentiydi. her damla silinmeyen öpücük, sevda sözleri....
zor yılların tutsaklığındaysa gençlik; hani nerde vaat edilen mutluluk, hani nerde kiralanacak sevinçler? oysa kırgın ve mağrurduk. oysa öğrendik... geç öğrendik... ve artık kabullenişlerimizin son demindeyiz yitik bir ömrün...
Ulvi KoçuKayıt Tarihi : 27.4.2009 01:10:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
17.07.2007 01.50 Çorlu
Gençliğin ateşini gördüm şiirlerinde önce. Sonra imgelerin çarpıcılığını ve betimleme gücünü... Kısaca bir umut gördüm. Belki yüreğin aklından önce koşuyor. Gençliğin yadsınmaz bir özelliğidir bu. Akılla yürek dengesini tutturduğunda, başarı kendiliğinden gelecektir. Gerçi şairlerin yüreği aklından hep bir adım öndedir ya...
Başarını şimdiden kutluyorum.
TÜM YORUMLAR (1)