Kaçamıyoruz bize yazılan gerçeklerden.
Hiçbir kilometre gidişi çare değil kayıplara.
Ne de uzak saydığımız yollar bir anlam hayatımıza.
Kapatılan sayfaları açmaya kalkıyoruz onca zaman ve onca mekandan sonra; korkmadan, yılmadan. Öyle arayışlarda, öyle yok oluşlardaydık ki bir hesabı yoktu bunların.
Yitirilen şeylerin, belki bir umut diyerek yeniden kazanılmasına adadık yirmili yaşlarımızı.
Yinede bilemezdik; on beşli, on altılı yaşların koca bir ömre neden olacak yoksulluğunu.
Yağız atlar kişnedi, meşin kırbaç şakladı,
Bir dakika araba yerinde durakladı.
Neden sonra sarsıldı altımda demir yaylar,
Gözlerimin önünden geçti kervansaraylar...
Gidiyordum, gurbeti gönlümle duya duya,
Ulukışla yolundan Orta Anadolu'ya.
Devamını Oku
Bir dakika araba yerinde durakladı.
Neden sonra sarsıldı altımda demir yaylar,
Gözlerimin önünden geçti kervansaraylar...
Gidiyordum, gurbeti gönlümle duya duya,
Ulukışla yolundan Orta Anadolu'ya.