imgelerini kaybetmiş cümleler gibi, bir başına dolaşıyoruz bozuk asfaltlarda. yüreğimize çizdiğimiz resimleri arıyor gözlerimiz. ve durmadan uzaklaştığımız dünlere ağıtlar yakıyoruz. kime ne diyeceğimizi bilmeden, cevap bulamadığımız sorularla tutsak ediyoruz bilincimizi...
şehirlerin en olmazında, en harabesinde yaşıyoruz. camlarımız naylonlarla kaplı, sobamız sekiz sayfalık gazete kağıdıyla yanmakta. hiç bıkmamışız yinede direnmekten, ve savaşçılara umutlar bağlamaktan.
şiirlere muhtac halklarla beraber, merkezndeyiz durmadan biten başlayan savaşların,kavgaların. kilometrelerin hesabı, bitmek bilmeyen matematik problemleri gibi; ne kalem, ne silgi fayda ediyor ne de hesap makinaları...
gönlümüzün yalnızlığında ileriye tebessüm edeceğimiz şeylerin olmadığını anlıyoruz hüzünlenerek. yola berbaer cıktığımız herkesin, herşeyin birer birer yol ayrımında yitip gitmeleri, birer kursun gibi saplanıyor bedenimize...
ve zamanın ısrarla hızlı kaçışlarını ayırt edemiyoruz ömrümüzden. baştan çizilen sınırlar gibi, bir garantisi yok gençliğimizin.işgallerde öylece dururken, kentlerin birinde öylece kalmak sanki tutsaklığın diğer adı...
ve olmazların bir gün olacağını umut ederek yaşamak, olmayacağına dair söz vermelere karşı elde ettiğimiz bir zaferdir...
Ulvi KoçuKayıt Tarihi : 14.8.2008 01:45:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
19.05.2006 tekirdağ
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!