yarına ertelenir sesimiz.
dipsiz kuyuların ulaşılmazında, yağmurlara ulaşan her sözümüz, ırmak boylarının çevresinde yetişen bitkiler gibi ölümsüz.
ölümlerin en güzeline karşı verilen cevaplar onurumuzun sol yanı.
ve her kangren, rüzgarın uğultusu; içimizin bağrında kopan ateş...
her yarım kalan kavganın ya da aşkın mahzunluğu tesadüf değil.
hep yinemelerle savrulup gidiyor; başıboş sanılan, ama dolu dolu geçen gençliğimiz.
Çiçekli badem ağaçlarını unut.
Değmez,
bu bahiste
geri gelmesi mümkün olmayan hatırlanmamalı.
Islak saclarını güneşte kurut:
olgun meyvelerin baygınlığıyla pırıldasın
Devamını Oku
Değmez,
bu bahiste
geri gelmesi mümkün olmayan hatırlanmamalı.
Islak saclarını güneşte kurut:
olgun meyvelerin baygınlığıyla pırıldasın
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta