bir ölüm sessizliğinde umudumuz; yoksulların can çekişen ekmek arama sevdası.
yolların karlarla kaplanması, zehir iklimler, kör eden bulutlar...
yıkılmışız dünyanın acı hatıralarında.
ülkenin bir ucundan bir ucuna yazılan şiirlerin çaresizliğinde koyvermişiz elimizde avucumuzda olan herşeyi.
korkusuzca ilerleyen yaşımız ve hayatla yüzleşme telaşı çoktan çalmış kırık kapımızı.
boğulduğumuz anlar, nefes almaya çalıştığımızda sadece anlaşılanla yetiniyordu direncimiz.
kapılmışız çoktan; sokaklar panayırına, caddeler pazarına. bir bir yittiğimizi bilmek, bir gurbetin soğukluğuna yenik düşmekmiş.
Sırtımda, taşınmaz yükü göklerin;
Herkes koşar, zıplar, ben yürüyemem!
İsterseniz hayat aşını verin;
Sayılı nimetler bal olsa yemem!
Ey akıl, nasıl delinmez küfen?
Devamını Oku
Herkes koşar, zıplar, ben yürüyemem!
İsterseniz hayat aşını verin;
Sayılı nimetler bal olsa yemem!
Ey akıl, nasıl delinmez küfen?
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta