Eyer vurdum zamana aldı beni terkine
Bir solukta ulaştık bir asır ötesine...
Yıllar geride kalmış varamadım farkına
Yaşıyorum perişan; eh işte öylesine...
Vardığım bu durakta herşey bana yabancı
Gördüğüm aynalarda kendimi arıyorum.
Sen de bakma yüzüme acıyarak be hancı
Geri dönüşler nerden? Göster, yalvarıyorum!
Belli ki hata olmuş; baharda inecektim
Beklediğim ne kıştı ne de bu soğuk ayaz.
Gençlikle tanışacak ne çok sevinecektim
Neden her yerde kar var? Neden saçlarım beyaz?
Neden beşiğim uzak, tabut tenime yakın
Nerede misketlerim? Sapanımı kim aldı?
Nasıl düştüm ansızın kıskacına firâkın?
Gâm ile doldu gönlüm; topaç elimde kaldı.
Yollarım sarpa sarmaz, güneşim hiç solmazdı
Meğer yokuş gizlenmiş hayatın düzlerinde.
Belki gerçeği kabul bu kadar zor olmazdı
Bir daha yatabilsem annemin dizlerinde.
Bakma öyle bîçare, bir çare bul be hancı
Son ver bu kâbusuma uyandır sarsa sarsa.
Filmi başa saralım dinsin içimde sancı
İnan ki vereceğim dilediğin ne varsa!..
"Eyvâh" ile "keşke"yi anlamsız sanıyordum
Son günün son akşamı son sözlerimmiş demek.
Azrail’in adını gülerek anıyordum
Oysa gülmek bir yana, zor şimdi gülümsemek.
Kayıt Tarihi : 16.7.2012 11:58:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Mecit Aktürk](https://www.antoloji.com/i/siir/2012/07/16/gencligim-eyvaah-2.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!