Savruldu sonbahar yaprağı gibi
Yerden yere düştü soldu gençliğim
Hasatı alınmış tarla misâli
Depolandı ambara doldu gençliğim
Kırık bir testiydi dolmadı gönül
Hayat azığına doymadı gönül
Bu neyin kavgası sormadı gönül
Beyhude zamana uydu gençliğim
Her gelene bir pay verildi candan
Üstüme üşüştü hepsi bir yandan
Şimdi ihtiyârlık düşmez yakamdan
Ardına bakmadan tüydü gençliğim
Koşsam da tutamam artık hınzırı
Bir terbiye edemedim muzırı
Fark etseydim peşimdeki kuzgunu
Kılavuzu sona koydu gençligim
Takvim yaprakları koparken tek tek
Halimiz bugünle olmamıştı denk
Ömür fidanıma dadandıda zenk
Kuruyup kabugu soydu gençliğim
Şimdi gözüm bekler ûkbâ atını
Teker teker aştım vuslât katını
Ayıklayıp mercimekten bitimi
Hesabı boynuma taktı gençliğim
Gönülden gönüle koydu çıkardı
Beni mâl eyledi oysa pazardı
Şimdi tezgâhında kelepir kaldı
Alana bedava saydı gençliğim
Beyaza boyadı kömür kaşımı
Zemheriye saldı garip başımı
Acımadan söktü azı dişimi
Soframdaki aşı çaldı gençliğim
Beni pîr eyledi kendini mazi
Beni yem eyledi kendini kuzu
Meledim ardından duymadı sözü
Yüce dağ ardında kaldı gençliğim
Murat Çakıroğlu
Murat Çakıroğlu 2Kayıt Tarihi : 24.12.2023 19:09:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!