GENÇ KIZIN ÇANTASINDA BULUNMASI GEREKEN MATERYALLER
“Bir birer gazı; yok, bir bıçak; yok. Bir içi dolu tuğla bile yok. Bir genç kızın çantasında kendini koruyacak keskin acı veren metaller, kemiğin ruhuna işleyen sipsivri metaller, bir genç kızın çantasında nükleer bir şeyler olmalı, bir şeyler olmalı; ruju, maskarayı geç sen. Keskin şeyler olmalı genç kızın çantasında; felsefi, yüzyıllar öncesine dayanan sözler, ruhani bir şeyler, onu ayakta tutan, yere sağlam basmasını sağlayan yıldızsı şeyler olmalı genç kızın çantasında hasta muayenesine eve giden yaşlı bir bilge doktor misali. Eski Türk filmlerindeki gibi.” Liseden bir kız arkadaşı böyle derdi, “Bir el bombası kesin olmalı, hani olur da biri ona zarar vermek, tecavüz etmek isterse onun ağzına tıkamak için pimi çekip. Mini, pembe; ama vahşi bir satır. Lacivert bir molotof yapmasını bilmeli bütün genç kızlar, basit bir kumu silah gibi kullanmayı öğrenmeli. Burası T.. ülkesi, her an her şey olabilir…
“Sarı Saçlı Kız” romanımdan
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta