Genç Adam Şiiri - Adem Uysal

Adem Uysal
702

ŞİİR


26

TAKİPÇİ

Genç Adam

Gözlerini dikmişsin, babanın cüzdanına,
Cepte harçlık bitince, koşuyorsun yanına.
Baba parası yemek, yakışıyor mu sana?
Kendine gel genç adam, nedir bu halin senin?

Kazanmak için koşar, tüm canlılar rızkını,
Sen insan değil misin, kullansana aklını.
Kimse ciddiye almaz, işsiz güçsüz şaşkını,
Kendine gel genç adam, nedir bu halin senin?

Gövde yerli baş idhal, çabaların boşuna,
Nasıl da benziyorsun, süslü tavus kuşuna.
Kendini küçük görmek, gidiyor mu hoşuna,
Kendine gel genç adam, nedir bu halin senin?

Avrupayı büyütme, bu kadar sen gözünde,
Hiçbirine güvenme, durmaz onlar sözünde.
Bütün güzel hasletler, senin kendi özünde,
Kendine gel genç adam, nedir bu halin senin?

Önlerinden sen yürü, onlar peşinden gitsin,
Çok özendin onlara, artık bu kadar yetsin.
Sendeki bu cevheri, bütün dünya farketsin,
Kendine gel genç adam, nedir bu halin senin?

Avrupayı bilirsin, yok onlarda insanlık,
Işıktan korkar onlar, hayatları karanlık.
İnsanlığa zulmeden, devasa bir sultanlık,
Kendine gel genç adam, nedir bu halin senin?

Adem Uysal
Kayıt Tarihi : 8.9.2009 21:41:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Döndü Güneş
    Döndü Güneş

    Kazanmak için koşar, tüm canlılar rızkını,
    Sen insan değil misin, kullansana aklını.
    Kimse ciddiye almaz, işsiz güçsüz şaşkını,
    Kendine gel genç adam, nedir bu halin senin
    ne kadar anlamlı bir şiir okudum yüreğinize emeğinize sağlık

    Cevap Yaz
  • Mahmut Nazik
    Mahmut Nazik

    HOCAM DÜŞÜNÜYORUM DA BU GENÇ ADAMLARA LÜMPENLİĞİN, YALAKALIĞIN, NAMUSSUZLUĞUN POLİTAKASINI YAPA YAPA BUNU BİZ ÖĞRETTİK GALİBA.

    DEMEDİK Kİ: OĞUL, DVEYİ YARDAN UÇURAN BİR DEMET OTTUR;
    DEMEDİK Kİ: OĞUL KURDU İT EDEN BİR KAKAÇ ETTİR.. NAMUSLU DİZELERİNİ KUTLUYORUM..
    ARTIK BÜYÜDÜN ÇOCUK

    Artık büyüdün çocuk
    Geride kaldı topacın
    Balonun
    Bilyen misketin
    Bulutlara kafa atıp
    Rüzgârda kuyruk sallamayacak uçurtmaların

    Ah!
    O misketlerin ışıkla yarışan rengi
    Kırmızı sarı
    Yeşil mavi
    Ya karıştığın çiçekler
    Bengi bengi
    Bindallı fistanıyla bebekler

    Veda et çocuk oyunlarına
    Birdirbir uzuneşek
    Körebe Evcilik
    Mazide kaldı seksek
    Uçtuuçtu kuş uçtu
    Bu çocukluk da böyle geçti
    Geri gelmez gayrı o günler
    Ne yapsak ne etsek

    Unut çocuk unut
    Yok gayrı
    Yasak sana
    Döne döne
    Sevişe şevişe
    Güle oynaya
    Bir sürü kuşun takılıp da peşine
    Rüzgârla yarışma
    Yok gayrı
    Kızlı erkekli
    Gülüşe gülüşe
    Toza toprağa
    Dala yaprağa karışma

    İncil Tevrat Kur’an
    Ve helal ve haram
    Töre din iman
    Cennet cehennem
    Cin Şeytan
    Gulli diyaban
    Ve korku ve yalan

    Kimse duyamayacak gayrı
    Bahara durmuş
    Çocuk gülüşlerini
    Kimse görmeyecek
    Hıçkırıklarını iç çekişlerini

    Hadis ayet
    Farz sünnet
    Ve rivayet
    Ve riya, ihanet
    Setr-i avret
    Riyazet çocuk riyazet
    Gayrı haram sana dokunmak
    Arkadaşının tenini bırak
    Eline bile
    Ya tefrittir ya ifrat
    Dile düşürürler
    Recim taşına tutarlar
    Dikkat et

    Tutar ellerini
    Ve sıkar yüreğini
    Edep ahlak fazilet
    Onlarca kural
    Bunca Teferruat
    Ülkelerce kalıp kaide füruat
    Her evde her bellekte bir âdet
    Kimse doyurmaz açlığını
    İşsizliğini
    Ve kimse doldurmaz hiçliğini
    Babadan oğula
    Yetmiş göbekten beri
    Kan davasıdır kalan miras
    Yazılan vasiyet
    Demeyesin yarın
    Teğet geçildi hayat

    Gayrı büyüdün çocuk
    Ağlamak yasak
    Öyle içinden geldiğince
    Salya sümük
    Artık büyüdün
    Saklanıp bir taşın yosunlu yanına
    İçine sağacaksın gözyaşlarını
    İçine ağlayacaksın
    dolana kadar o dört gözlü yürek
    Tikler, seğirimeler
    Kasılmalar
    Ta ki Felç olana
    Kalp krizi vurana dek

    Eskiden bir tarla dolusu gülerken sen
    Gayrı saksılara
    Dile
    Fısıltılara düşecek gülüşün

    Artık büyüdün be çocuk
    Kapıdan çıkarken küstüğün kişiyi
    Girerken unutmak
    Girerken affetmek yok artık

    Yokluklarda yoksulluklarda
    Çoktan yaşlandırmışlar
    İçindeki çocuğu
    Tekmeler tokatlar
    Çoktan alıp götürmüş
    Yüreğindeki gülücüğü

    Bir o yana bir bu yana
    Yuvarlanırken yuvanda
    Belki de öz babandan yedin
    İlk tekmeyi ana rahminde
    Onca zulüm
    Haksızlık ve riya
    Çoktan bitimiş
    Annenin yüreğindeki rüya

    Çoktan öldürmüşler
    O uyurken gülen bebeği
    Çoktan çürütmüşler
    Yüreğindeki
    Pır pır eden kelebeği
    O ninnilerdeki gibi değil bu dünya

    Kim bilir
    Kaç kez teslim olacaksın muhannetlerde
    Günde bin kez ölüme

    Okul sıralarındaydı hani
    İlk baş kaldırışın zalime
    İlk isyan edişini nasılda boğdular
    Haksızlığa ve zulme

    Artık büyüdün be çocuk

    Şimdi Sağmaya
    Boca etmeye geldi sıra
    Kalbinin çatlaklarından
    Gün gün içine sızdırdığım
    Damla damla
    Biriktirdiğin zehri

    Şimdi ölmeye geldi
    Öldürmeye geldi sıra
    Birileri için
    Bir şeyler uğruna
    Şimdi can almaya
    Kanamaya geldi çocuk
    Yüreğindeki kini kahrı

    Artık büyüdün çocuk
    Dünde kaldı
    Elini tuttuğun
    Omzuna kolunu attığın
    Yahudi Filistinli
    Zenci isen soluk benizli
    Gayri hasmın senin
    Yunanlı, Rum, Ermeni çocuk
    Artık geçti bahar
    Vurgun yedi
    Ayazlara teslim yüreğindeki çiçek
    Gelen zemheri

    Hasmın için de
    Seninin için de
    Engerek olup sokmaya
    Kanamaya
    Kanatmaya
    Leş olup kokmaya geldi sıra
    Kokutmaya
    Korkmaya
    Korkutmaya geldi
    Akıtma zamanıdır şimdi
    Ezberindeki şirreti şerri

    Şimdi yakmanın
    Şimdi yıkmanın zamanı geldi
    Bu dünyayı
    Bu şehri
    Tükürmeli içine
    Şimdi kirletmeli
    Ta galü beladan beri
    Akıp giden nehri

    Merhamet et
    Âdemoğlu insaf et
    Ezberinden önce
    Bir şans ver Aşka sevgiye
    Adalet adalet ama
    Törenden, terbiyenden
    Adaletten önce
    Merhamet et

    Merhamet et
    Âdemoğlu insaf et
    Aşka sevgiye bir şans ver
    Bir şans ver
    Ebemkuşağının rengine
    Bir şams ver taşa toprağa
    Güle yaprağa
    Bir şans
    Bir şans ver
    Kuşa kurda
    Oğla kıza
    Şu güzelim dünyaya merhamet

    Bunca acının sancının
    Kanın içine doğurduk seni be çocuk
    Diz üstü çökmüşsün
    Zalimin
    Zulmün
    Ve ölümün önüne
    Çalmışız denizin mavisini.
    Kulluğun ve köleliğin kitabını
    Okumuşuşuz kulağına
    Hem de sormadan sana
    Kalem olup ağlamışım yazgına
    Sen bizi bağışla
    Sen bizi affet

    Güzel yanı da var be çocuk
    Genç kız olmanın
    Güzel yanı da var
    Delikanlı olmanın
    Güzelin,
    Yiğidin en hasına vurulacaksın örneğin
    Sarmaşıklar gibi sarılacaksın sevgiline mesela
    Çöllere düşecek
    O Mecnun o Leyla
    Gecene dolup da o gözleri ayla
    Yüreğini ısıtacak
    Aşk denen o tatlı bela

    Artık büyüdün çocuk
    Şimdi
    Güneşi indirme sırası sende
    Karanlığın ardından
    Şimdi
    Gülümseme sırası sende
    Ay gibi bulutların arasından
    Resmini çizme sırası sende
    En güzelini dünyanın

    Hoş geldin delikanlı
    Sevginle
    Bilginle
    Yüreğinle
    Şimdi sevme
    Şimdi verme
    Şimdi Gelmişi geçmişi ve geleceği görme
    Şimdi direnme sırası sende
    Zalime zulme
    Yaşama sırası sende
    En güzelini sevdanın

    Dile ki
    barış olsun dünyanın dili
    Dile ki
    Yedi iklim dört köşe çiçeklerle bezeli
    Düşün ki
    düşüne girsin yarının en güzeli

    Dile ki
    Yüreğe sinsin baharın gülü nergisi
    Dile ki
    Gecene insin sevdanın ayı yıldızı
    Dile ki
    Elinden tutasın en yiğit oğlu
    Işığa ve aşka durmuş en güzel kızı

    Dile ki
    bahara dursun yarinin yüzü
    Dile ki
    dinsin şu arzı alemin kanı gaybeti garezi

    Dile ki
    Işığa ve lekimşaha dursun gökyüzü
    İste ki
    barışa sevgiye ve aşka kessin yeryüzü
    İste ki
    Sevelim sevilelim
    Güle güneşe ve gülüşe çevirelim gündüzü

    Artık büyüdün çocuk
    Çok gerilerde kaldı
    Ağzı süt kokan bebek
    Kozayı delmenin zamanıdır şimdi
    Kanatlandı o kelebek

    Hoş geldin delikanlı
    Hoş geldin
    Bak selama durmuş sana
    Secde eder önünde
    Dağ deniz yer ve gök

    Var mısın
    Kanla
    Kinle
    Nifakla
    Var mısın
    Riyayla
    Nefsinle
    Şeytanla yarışa

    Hoş geldin delikanlı
    Hoş geldin
    Var mısın
    Cehaletle
    Sefaletle
    Sınıfla
    Sömürüyle
    Savaşa
    Artık büyüdün çocuk
    Var mısın bir damla su taşımaya
    Kardeşliğe sevgiye ve barışa
    Yolun açık olsun delikanlı
    Hadi başla

    MAHMUT NAZİK 29 ekim 2008 MERSİN

    Cevap Yaz
  • Nuran Üçer
    Nuran Üçer

    Okunası dizelerdi.Tebrikler..Saygılarımla..

    Cevap Yaz
  • Mehmet Ziya
    Mehmet Ziya

    “ Kim kazanmazsa bu dünyada bir ekmek parası, dostunun yüz karası, düşmanının maskarası. “ M.Akif Ersoy - Güzel satırlardı hocam.... Vesselam, Binselam...

    Cevap Yaz
  • Müzehher Evcim
    Müzehher Evcim

    yüreğinize sağlık.kaleminizi kutlarım.

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (22)

Adem Uysal