Burnu bir asker gibi selamladı ufku,
sancak pruvadan içeri girdi sular.
Deniz gibi, koyulanmış gökyüzünün koyusu.
yüzüne batarak geliyor karayelin sepkeni.
Flikalar biribine bakıyor, öksüzler gibi,
Nazım’dan okuyorlar şimdi denizi içlerinde.
Sis, pus içinde, dalgalar titretirken,
Dinle sevdiğim, bu ayrılık saatidir.
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Devamını Oku
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta