Burnu bir asker gibi selamladı ufku,
sancak pruvadan içeri girdi sular.
Deniz gibi, koyulanmış gökyüzünün koyusu.
yüzüne batarak geliyor karayelin sepkeni.
Flikalar biribine bakıyor, öksüzler gibi,
Nazım’dan okuyorlar şimdi denizi içlerinde.
Sis, pus içinde, dalgalar titretirken,
Hayatta ben en çok babamı sevdim
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Devamını Oku
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim