Burnu bir asker gibi selamladı ufku,
sancak pruvadan içeri girdi sular.
Deniz gibi, koyulanmış gökyüzünün koyusu.
yüzüne batarak geliyor karayelin sepkeni.
Flikalar biribine bakıyor, öksüzler gibi,
Nazım’dan okuyorlar şimdi denizi içlerinde.
Sis, pus içinde, dalgalar titretirken,
gerdeğe girecek gelin gibi heyecanlı ve sevinçli.
Sen deniz gibisin denizde..
Burnu bir asker gibi selamladı ufku,
köşkten tiz bir düdük, yanlızlığa isyan durumu.
Çatırdayan gövdeden çıkan sesler senin,
dışardaki sessizlik benim olsun.
Yol uzak, liman ırakta bir kaç günlük,
hesaplamalar yanlış, belki bir belki beş gün.
Lumbozların sarıları parlıyor,
arada çıkan huzmelerden içime,
Dümen hala bir sancak, bir iskele bende
nasırlanmış ellerimden kayıyor tutmalıkları.
Durmak yok be denizim,
sen deniz gibisin denizde..
ART 08.04.2009
Ali Rauf TankalKayıt Tarihi : 8.4.2009 09:39:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!