Yağmur kimliğini kaybetmiş potansiyel bir firari
Rüzgârın ağaçlardan başka kimsesi yok
Bu kış ellerime zanlıyım kendimce haklıyım
Soğuk mermer sıcak bronz karışımı bedenim
Hep fırtına çığlıklarına kapılacak heykellerim
Sis çoktan demirledi korku limanlarıma
Şiirlerim ağaç olsa hangi meyveyi verirdi
Yasak elma olsam sevgilinin ihanetine
Bak! Şeytanlar gülüşüyor çalılılar arasından
Toprak da duruyor, zaman da...
Önemli bir şaheser gibi ayrılıyorum iskeletimden
Kemiklerimle uçuyorum varoluş hayallerime
Belki de çok oldu sevda limandan ayrılalı
Geride kalan karada yazılmış bir seyir defteri
Tarihi belli değil, üstüne yapışmış parmak izlerim
Parmaklarımdan salkım salkım kan damlıyor
Ufukta kaybolmaya yüz tutmuş artık o gemi
Tanıdık bir sima var dümeninde, kazan dairesinde,
kamaralarında her yerinde sen...
Kıyıda ölüme dair hayaller kurarken
Herkes kaçışıyor tufandan, geriye bir ben kalıyorum
Artık anlıyorum...
Meğer Nuh hiç sevmemiş beni...
Kayıt Tarihi : 24.5.2024 13:52:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!