Haydi,
Gel yine kağıttan gemi yapalım.
Bir yağmur damlasının
Başında sen dur, sonunda ben
Farzet, karşı kıyılardayız
Ve
Sen bana yelken açıyorsun
Yıllardır seni bekliyormuşcasına
Sensizliği,
Aramızdaki derya, denizi anlatayım
Gök mavisinde sana doğru
Gelmek için yüzen, o pamuk beyazı
Bulutu anlatayım
Dalları yeşile durmuş
Kabukları dökülen bir ağacın altında
Seni efkarıma sarıp içtiğimi anlatayım
Hangi gün
Hangi saat
Benden kaçarcasına gittiğin o kıyıdan döneceksin
Dönecek misin?
Geleceğini umut ederek kıyıdayım her gün
Heyecanlı,
Biraz da telaşlı
Kıyıma usul usul varmanı bekliyorum
Neden yalniz ben varım bu kıyıda
Sevgiler nerede, martılar da mı gitti?
Özlem,
Uzun gecelerin hiç gitmeyen misafiri mi?
Su damlanın ortasında sağa sola sallanan
Bir papatya mı bekleyişim
Neden seni bana getirecek rüzgarların önünde
Savrulmaz ki
O
Son yaprağı mıydı acaba
Gelecek mi gelmeyecek mi
Diye niyet tutulan
Bir papatya falının
Ayrılık
Uzun bir hasret, anlatmaya dilimin dönmediği
Bir tablo ki renklerin yetmediği
Cümlelerin kisa kaldığın
Sıcağın ısıtmadığı, soğuğun üşütmediği
Kıyının bir yanından
Elini uzat bu kıyıya
Kayıp martıların kanatlarından tut
Pencerenin buğusuna yapılmış
Kalpler bozulmadan
Gel yanıma
Arkamızda
Rengarenk sevgiler bırakıp gidelim
Daha büyük sulara
Mesela okyanuslara
Kücük gemimiz getirsin
Sevgiliyi
Umutsuzca
Bir aşığın elinden kayıp giden
Küçük beyaz papatya yaprağına...
Würzburg/11.01.2015
Ertan İgneliKayıt Tarihi : 14.1.2015 20:52:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!