Hasretin Rüzgarı
Baharı getirdin garip gönlüme.
Eğilsen de, doğrulsan da, düşsen de.
Diyar diyar dolaşıp da içime,
Sevda denen bu hasreti gömsen de.
Gönlüm şimdi bir virane, bir harap,
İçimde sen, dışım buzla dolu kap.
Kavrulurken hasret denen bu azap,
Bir gün gelir, sende yanar, sönsen de.
Gecelere fısıldarım adını,
Sensizliğin sarar her bir yanını.
Kalbim alır en derin fermanını,
Ayrılık mı, vuslat mı bilsen de.
Söz geçmiyor deli gönül özüne,
Her bakışın işlenmiştir yüzüme.
Alev alev düşüp her bir gözüme,
Yağmur olup içimi silsen de.
Kum misali savrulup da gidersin,
Bağda değil, dağ başında eser sin.
Hasret dolu bu şarabı içersin,
Ab-ı hayat çeşmesine gel sen de.
Dağlar yücedir, hasmı kar olur,
Yağmur yağar, susuzluğu yok olur.
Bunca gayret, bunca çaba, hiç olur,
Şu garibi topraklara gömsen de.
Zaman ki her şeye çare buluyor,
Sabır acı, meyvesi tatlı oluyor.
Yaralı şu sin'eyi ateş sarıyor,
Ömür denen bu köprüyü geç sen de.
Yusuf şeker
Kayıt Tarihi : 30.12.2021 22:53:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!